Milli Edebiyat
Döneminde Anlatmaya Bağlı Edebî Metinler (Roman, Hikaye)
Tanzimat’la edebiyatımıza giren, Servetifünun Döneminde
teknik kusurlardan arınan roman ve hikâyeyi Milli Edebiyat sanatçıları, sanat
görüşleri doğrultusunda değerlendirmişlerdir. Kendilerinden önceki Servetifünun
ve Fecriati topluluklarının sosyal hayata ve onun sorunlarına ilgisiz hikâye ve
roman anlayışının aksine, daha çok hayata ve sosyal meselelere yönelen, önceki
dönemlerin yapma dilini ve üslubunu bir kenara bırakmış ve konuşma dilini
kullanarak toplumu ve sorunlarını anlatmışlardır. Konu, tema ve üslup
değişmiştir.
1. Hikâye
Milli Edebiyat sanatçıları, etkilendikleri siyasi görüş
olan Türkçülük ve bu görüşe bağlı olarak oluşturdukları zihniyetin sonucu
olarak hikâyelerinde milli kaynaklara yönelmişlerdir. Bu kaynaklar bazen milli
tarih bazen de yaşanılan sosyal hayat veya milli kültür olabilmiştir. Örneğin
Ömer Seyfettin’in “Kızıl Elma” hikâyesinde sanatçı tarihi bir olayı anlatırken
bir başka önemli hikâyecimiz olan Refik Halit “Hakk-ı Sükût” adlı hikâyesinde
Anadolu’yu ve Anadolu insanını işlemiştir. Elbette ki sadece İstanbul’u ve
aydın kesimi anlatan Servetifünun hikâyesinden sonra bu tema ve konu farklılığı
bu dönem hikâyesini kendisinden önceki dönemlerden ayırır.
Milli Edebiyat’a kadar romanın gölgesinde kalan hikâye
türü bu dönemde özellikle de Ömer Seyfettin’in çabalarıyla bağımsız bir tür
halini almıştır. Bunda Milli Edebiyatın kurucularından olan Ömer Seyfettin’in
bizzat hikâye ile uğraşmasının payı büyüktür.
Milli Edebiyat sanatçıları, toplumsal sorunları
işlemedikleri metinlerde bile eserin temasının milli olmasına özen göstermiş ve
temayı halkın anlayabileceği konuşma diline yakın bir dille işlemiştir.
Milli Edebiyat Dönemi Hikâyesinin Özellikleri:
Hikâyeler, bu dönem sanatçılarının halka inme çabasının
bir sonucu olarak Yeni Lisan makalesinde ortaya konulan dil anlayışıyla yazılmıştır.
Hikâyelerde özellikle Arapça ve Farsça tamlamalardan kaçınılmıştır.
Sanatçılar “memleket edebiyatı” anlayışıyla hikâyelerinin
konularını Anadolu’dan ya da milli tarihten seçmişlerdir.
Sanatçılar yaşadıkları dönemin soysal hayatını yansıtmayı
amaçlamışlar, özellikle halkın yaşayışına eserlerinde yer vermişlerdir.
Bu dönem hikâyeleri realizm akımının etkisiyle
yazılmıştır. Anlatımda gerçeklikten kopmamalardır.
Realizmin bir sonucu olarak da hikâyelerde güçlü bir
gözlem vardır. Bu gözlem özellikle betimlemelerde ön plana çıkar.
Sanatçılar, hikâyelerde betimlemelere önem vermiş, gerek
mekânı gerekse kahramanların iç dünyalarını betimlemelerle okuyuculara
tanıtmışlardır.
Milli Edebiyatın en önemli iki hikâye yazarı Ömer
Seyfettin ile Refik Halit Karay’dır.
1911 ile 1923 yılları arasında etkili olan Milli Edebiyat
Dönemi aynı zamanda Türk toplumunun en çalkantılı yıllarına denk gelir. Bu
dönem içerisinde ülke Balkan Savaşlarında büyük toprak kayıpları yaşamış, I.
Dünya Savasına katılıp birçok cephede savaşmış, işgaller ve sürgünlerle çok
sıkıntılı yıllar geçirmiştir. Romancı yaşadığı toplumun aynasıdır, görüşüyle
yola çıkan Milli Edebiyat romancıları, bu dönemde yaşanan büyük savaşları ve
kurtuluş mücadelesini tüm gerçekliğiyle anlatırlar. Romanlarda en belirgin
konuların başında Milli Mücadele gelir. Birçoğu bu mücadeleye katılmış olan
sanatçılar, yaptıkları gözlemleri başarıyla romanlarına aktarırlar. Bu durum
elbette ki Servetifünun Edebiyatının bireysel roman anlayışının konu ve tema
olarak tam zıddıdır. Hikâyede olduğu gibi romanda da İstanbul dışına çıkılıp
Anadolu işlenmiş ve bu dönemde yaşananlar realist bir bakış açısıyla
anlatılmıştır.
Milli Edebiyat romancısı, kendini, dönemini yansıtmakla
görevlendirmiş ve sanatçılar bu dönemde yaşanan siyasî mücadeleyi ve halkın
kurtuluş mücadelesini anlatmıştır.
Milli Edebiyat
Dönemi Romanının Özellikleri:
Bu dönem romanı hikâyede olduğu gibi sosyal konulara
eğilmiş ve vatan, millet, Anadolu, bağımsızlık… gibi milli konularda eserler
verilmiştir. Milli Mücadele ve Kuruluş Savaşı yıllarında yaşananlar bu dönem
romanlarının en önemli konularını oluşturmuştur.
Milli Edebiyat romanlarında realizm ve natüralizm
akımlarının etkisi vardır. Sanatçılar özellikle gözleme önem vermişler ve
eserlerinde gözlemlerini kullanmışlardır.
Dil, hikâyede olduğu gibi sade ve konuşma diline
yakındır. Sanatçılar, özellikle de tasvirlerde sanatlı söyleyişlere,
benzetmelere başvursalar da bunu konuşma dilinin imkânları çerçevesinde yaparlar.
Sanatçılar eserlerinde İstanbul dışına da açılmış,
özellikle Anadolu hakkında birçok eser yazmışlardır.
Bu dönemin önemli romancıları, Halide Edip Adıvar, Yakup
Kadri Karaosmanoğlu, Refik Halit Karay ve Reşat Nuri Güntekin’dir.
Tedkik-i Mezalim Heyeti: Batı Cephesi Komutanlığı
tarafından, Yunanistan’ın Batı Anadolu’yu işgali sırasındaki yıkımlarını
incelemek üzere 1921-1922 yıllarında oluşturulan, içinde Yakup kadri, Halide
Edip Adıvar, Yusuf Akçura ve Falih Rıfkı Atay gibi yazarların da bulunduğu heyettir.
Sanatçılar, bu heyet içinde yaptıkları çalışmalardan edindikleri izlenimleri
eserlerine yansıtmışlardır. Halide Edip 1923’te Vurun Kahpeye’yi; Yakup Kadri
de 1932’de Yaban’ı bu dönem gözlemleriyle yazar.
Kısaca özetleyecek
olursak;
Yurdun her yöresinde yaşanmış olay ve kişiler ele
alınmıştır.
Konular, kendi yaşamımızdan alınmış; bunlar, çevre olarak
genişlemiş; ülkenin değişik yerleri anlatılmıştır. Böylece “memleket edebiyatı”
çığırı açılmıştır.
Roman ve öykünün konu haritası genişlemiş, her kesimden
insan, özellikle de köylerde ve taşrada yaşayan insanlar konu alınmıştır.
Anadolu mekân olarak seçilmiştir.
“Halka doğru” ilkesiyle hareket edilmiştir.
Memleketi ve memleket gerçeklerini yansıtmayı amaçlayan
Milli Edebiyat Dönemi roman ve öyküsünün anlatımı, gözlemci gerçekçiliğe
dayanır. Ömer Seyfettin, Yakup Kadri, Refik Halit, Reşat Nuri realizm
(gerçekçilik) akımına bağlı kalmıştır. Kimileri de (Selahattin Enis, F.
Celalettin Göktulga, Osman Cemal Kaygılı) natüralizm akımına bağlı kalmıştır.
Bu dönem roman ve öyküsünün belirleyici bir başka
özelliği de toplumsal sorunlara yönelik olmasıdır.
Konuşma dili yazı diline aktarılmıştır. Cümleler,
Türkçenin yapısına uygun ve kısa cümlelerdir.
Teknik yönden başarılı roman ve hikâyeler yazılmıştır.
Eserlerde; Kurtuluş Savaşı, Anadolu, aşk ve sosyal
konular işlenmiştir.
Roman ve hikâyede toplumsal, milli konulara realist bir
bakışla yer verilmiştir.
Türkçe karşılığı olan Arapça ve Farsça sözcükler
kullanılmamıştır.
Roman ve hikâyelerde sade ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
İstanbul Türkçesi kullanılmıştır.
Bu dönemle birlikte hikâye ve romanlarda İstanbul dışına
çıkılmış ve Anadolu anlatılmıştır.
“Yurt” ve “köy” sorunlarına yönelim başlamıştır. Köy ve
taşra insanının yaşayışını anlatan ilk başarılı örnekler, Reşat Nuri’nin
“Çalıkuşu”, Ebubekir Hazım’ın “Küçük Paşa” adlı yapıtı bu dönemde verilmiştir.
Anadolu’nun edebiyata girmesiyle birlikte “memleket
edebiyatı” da başlamıştır.
Arapça ve Farsça tamlamalardan kaçınılmıştır.
Maupassant tarzı (olay hikâyesi) hikâyeler yazılmıştır.
Hikâyelerde gözlem öne çıkmıştır.
Milli Edebiyat Akımı Sanatçı- Eser Tablosu
Milli Edebiyat Akımı Sanatçıları ve eserlerinden oluşturulan
yazar-eser tablosu, bu dönemin yazar ve eserlerinin ezberlenmesi konusunda size
kolaylık sağlayacaktır.
ROMAN
|
HİKÂYE
|
ŞİİR
|
ANI
|
TİYATRO
|
DİĞER
|
|
ÖMER SEYFETTİN
|
Efruz Bey
|
Harem
Yüksek Ökçeler, Gizli Mabet , Bomba,
Yalnız Efe ,
İlk Düşen Ak, Bahar ve
Kelebekler,
Mahçupluk İmtihanı Dalga, Nokta, Tarih Ezelî Bir Tekerrürdür
Ashâb-ı Kehfimiz
|
Ömer Seyfettin'in Şiirleri
|
Yarınki Turan
Devleti
Türklük Mefkuresi
|
||
ZİYA GÖKALP
|
Kızıl Elma,
Altın Işık,
Yeni Hayat
|
Türkçülüğün Esasları,
Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak
Malta Mektupları.
|
||||
ALİ CANİP YÖNTEM
|
Geçtiğim Yol
|
Milli Edebiyat Meselesi
Cenap Beyle Münakaşalarım
|
||||
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU
|
Kiralık Konak ,
Nur Baba ,
Hüküm Gecesi , Yaban,
Sodom ve Gomore, Ankara,
Bir Sürgün,
Panaroma (2 cilt)
Hep O Şarkı
|
Bir Serencam,
Rahmet,
Milli Savaş Hikâyeleri
|
Zoraki Diplomat
Anamın Kitabı,
Vatan Yolunda,
Politikada 45 Yıl ,
Gençlik ve Edebiyat Hatıraları
|
Nirvana
|
Ahmet Haşim
İzmir'den Bursa'ya
Kadınlık ve Kadınlarımız
Ergenekon (iki cilt) |
|
HALİDE EDİP ADIVAR
|
Seviye Talip , Handan,
Yeni Turan,
Ateşten Gömlek ,
Vurun Kahpeye ,
Kalp Ağrısı,
Zeyno'nun Oğlu, Sinekli Bakkal,
Yolpalas Cinayeti Tatarcık,
Akile Hanım Sokağı,
|
Harap Mabetler,
Dağa Çıkan Kurt
|
Türkün Ateşle İmtihanı
Mor Salkımlı Ev |
Kenan Çobanları
Maske ve Ruh
|
İzmir'den Bursa'ya
Sultanahmet Mitingi
|
|
REFİK HALİT KARAY
|
Çete, Sürgün,Anahtar,
Nilgün (3 cilt, )
Dişi Örümcek , Bugünün Saraylısı
,
Kadınlar Tekkesi,
Karlı Dağdaki Ateş
|
Memleket Hikayeleri ,
Gurbet Hikayeleri
|
GÜNCE:
Bir İçim Su,
ANI:Minelbab İlelmihrab,
Bir Ömür Boyunca
|
Sakın Aldanma İnanma Kanma,
Kirpinin Dedikleri,
|
||
MEHMET FUAT KÖPRÜLÜ
|
Türk Edebiyatı Tarihi,
Türk Edebiyatında ilk Mutasavvuflar,
Divan Edebiyatı Antolojisi,
Türk Saz Şairleri Antolojisi.
|
|||||
MEHMET EMİN YURDAKUL
|
Türkçe Şiirler,
Türk Sazı,
Ey Türk Uyan,
Tan Sesleri,
Ordunun Destanı, Zafer Yolunda,
Turana Doğru,
İsyan ve Dua,
Mustafa Kemal,
Fazilet ve Adalet.
|
|||||
REŞAT NURİ GÜNTEKİN
|
Çalıkuşu ,
Gizli El, Damga,
Akşam Güneşi,
Bir Kadın Düşmanı
Yeşil Gece,
Acımak,
Yaprak Dökümü, Kızılcık Dalları ,
Eski Hastalık,
Ateş Gecesi, Değirmen ,
Miskinler Tekkesi,
Harabelerin Çiçeği,
Kavak Yelleri
Son Sığınak
Kan Davası
|
Roçild Bey ,
Eski Ahbap
Tanrı Misafiri ,
Sönmüş Yıldızlar,
Leyla ile Mecnun
, Olağan İşler
|
Hançer ,
Taş Parçası,
Eski Borç
Bir Yağmur Gecesi,
Balıkesir Muhasebecisi ,
Tanrıdağı Ziyafeti
Eski Şarkı
|
GEZİ:
Anadolu Notları |
||
MEHMET AKİF ERSOY
(BAĞIMSIZ)
|
Safahat
Süleymaniye Kürsüsünde,
Hakkın Sesleri
Fatih Kürsüsünde
Hatıralar
Asım
Gölgeler
|
|||||
YAHYA KEMAL BEYATLI
(BAĞIMSIZ)
|
Kendi Gök Kubbemiz
Eski Şiirin Rüzgârıyla Rubailer ve Hayyam Rubailerini Türkçe Söyleyiş |
Çocukluğum, Gençliğim, Siyasi ve Edebi
Hatıralarım
|
Eğil Dağlar Siyasi Hikayeler Siyasi ve Edebi Portreler )
Edebiyata Dair
Mektuplar
Makaleler
|
Yorumlar
Yorum Gönder