Zengin / İsmail Adil Şahin

ZENGİN

Bu dünya zenginin dünyası koçum,
Her zaman rast gider işi zenginin.
Kolay da fakire dert olan geçim,
Yine de kaygıda başı zenginin.

Defolu mallardan verdiği zekât,
Bir gün oruç tutsa olsa da takat,
Cumadan cumaya bir-iki rekât,
Kılsa iman dolar döşü zenginin.

Derler, az gidermiş yanına çoğun,
Şükretsin yoksullar bulursa öğün,
Fakiri sevmeyin, meclisten kovun,
Yarmasın başını taşı zenginin.

Zenginin delisi olmazmış sahi,
Şişko kızı olur servi, sürahi,
Sevaptan sayılır cümle günahı,
Şehlâ gözlü olur şaşı zenginin.

Bal akar dilinden bir şey anlatsa,
Şaka yaptı derler birine çatsa,
Yanılıp yoksulla bir tavla atsa,
Yeki fakirindir şeşi zenginin

Kapısında dolananı çok olur,
İsteyene cevabı hep “yok” olur,
Ondan dostluk bekleyenler şok olur;
Olsun, bırakılmaz peşi zenginin.

İçine sel karışan su içilir mi?
Cemaat içinde kul seçilir mi?
Varlık bırakılıp hiç göçülür mü?
Sökülür sininde dişi zenginin.

Cömerdine, yiğidine sözüm yok,
Hiç kimsenin servetinde gözüm yok,
Zenginlerin kapısında izim yok,
Aman çatılmasın kaşı zenginin.
03.05.2005 İsmail Adil Şahin

Yorumlar