KİTABIN ADI: DOSTLUĞUN GÜCÜ
KİTABIN YAZARI: Alan Loy Mc GINNIS
YAYINEVİ VE ADRESİ: Beyaz Yayınları-Nuru Osmaniye Cad. Kardeşler Han. No:3 İSTANBUL
BASIM YILI:1999
1.KİTABIN KONUSU: insanların kendilerini karşısındaki insanlara sevdirmenin yolları ve
bunda en önemli rolü olan dostluğu konu almıştır.
2.KİTABIN ÖZETİ :
"Dostluğun gücü" isimli bu kitap, dört ana bölümden
oluşmuştur. Bu bölümler;
- İlişkileri
derinleştirmenin beş yolu,
- Yakınlık kurmanın beş yolu,
- İlişkiye zarar vermeden olumsuz duygularla başa çıkmanın iki yolu,
-İlişkilerin kötüye gitmesi durumunda karşılaşabileceğimiz durumlar.
- Yakınlık kurmanın beş yolu,
- İlişkiye zarar vermeden olumsuz duygularla başa çıkmanın iki yolu,
-İlişkilerin kötüye gitmesi durumunda karşılaşabileceğimiz durumlar.
Yazar
birinci bölümde; insanların çok zengin, iyi bir işinin, iyi bir eşinin olması
durumunda bile çoğu kez mutlu olamadıklarını gözlemlemiştir. Bu insanların
mutlu olabilmeleri için; sıkıntılı günlerinde ya da zamanlarında en az onun
sıkıntılarını paylaşabilecek bir yakını ya da dostunun olmasını, hiç haber
vermeden evine ziyaret edebilecek dostunun bulunmasını, ihtiyacı olduğunda
kendine borç verebilecek birinin ya da birilerinin bulunması gerektiğini dile
getirmiştir.
Yazar;
yakınları açısından gerçek mutluluğu dostların miktarında değil, değerinde ve
seçilmiş olmasında olabileceğini dile getirmiştir. Yazar; ayrıca mutlu
olabilmek için sevginin, şeffaf olmanın, dürüstlüğün, sıcak olmanın,
duygularınızı zaman zaman açığa vurma cesareti göstermenin şart olduğunu ortaya
koymuştur.
Yazar;
mutlu ve güçlü olabilmek için sevgi boyutunun önemli olduğunu, bunun zaman
zaman nezaket kuralları ile zaman zaman bir hediye ya da gösterilecek olan
tebessümle elde edilebileceğini, bizlere küçük gibi gelen bu duyguların karşı
tarafa müthiş etkili olduğu kanaatindedir.
Yazar;
her zaman yönlendirici olmanın dostlukların gelişmesini önlediğini,
dostlukların kalıcı olması için eleştirilerin ölçülü ve dikkatli olmasını,
herkesi olduğu gibi kabul etme gereğini, başka ilişkileri teşvik edici şekilde
olunmasının gerekliliğini ortaya koymuş, bunu örneklerle anlatmıştır.
İnsanlarla yakınlık kurmak için; dokunma sanatını, övme sanatını, etkili
konuşma sanatını iyi kullanmak gerektiğini, çocuklarla nasıl konuşulması
gerekliliğinin önemli olduğunu, onlara onların anlayacağı dilden konuşarak
onlarla mükemmel iletişim kurulabileceğini ve onların çok şeyler yapabileceği
mesajının verilebilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Yazar;
öfke gösterdiğimiz takdirde karşı tarafında gösterebileceğini ve hazırlıklı
olmamız gerektiğini, daima iyi bir dinleyici olunmasının gerekli olduğunu, bu
sayede kendilerinin dinlendiğini farkeden kişiler; kendilerine değer
verildiğini düşünerek müthiş bir motive ile hem işlerine hem de hayata
bağlanacaklardır demiştir.
Dostlukların güçlü, etkili ve kalıcı olmasını istiyorsak; daima ben merkezli olmamalı, zaman zaman başkalarının da fikirlerine hürmet etmeli, onları dinlemeli, kontrol bendeci olmamalıyız. Tüm bunlarla beraber, kendimizi daima başkalarının kontrolüne de bırakmamalıyız. Bu durum karşımızdakilerin güvenini sarstığı gibi bizlerin durumunu zedeler.
Dostlukların güçlü, etkili ve kalıcı olmasını istiyorsak; daima ben merkezli olmamalı, zaman zaman başkalarının da fikirlerine hürmet etmeli, onları dinlemeli, kontrol bendeci olmamalıyız. Tüm bunlarla beraber, kendimizi daima başkalarının kontrolüne de bırakmamalıyız. Bu durum karşımızdakilerin güvenini sarstığı gibi bizlerin durumunu zedeler.
Bu
değerlendirmelerin yanında kendimizi, olaylardan ve insanlardan uzak tutarak
onların bize ihtiyaç duymasını bekleyemeyiz. Kısaca; "Kendisine ihtiyaç
duyulmasına ihtiyaç duyan yönlendirici" durumunda da kalmamalıyız. Dostluk
ve arkadaşlığınızın güçlü olmasını çok istersek; eleştirilerimizde dikkatli
olmalı, kabul etme lisanını kullanmalı, dostları "Tek" olmaları için
cesaretlendirmeli, yalnızlığa izin verilmeli, başka ilişkileri teşvik etmeli,
ilişkilerdeki değişikliğe hazır olunmalıdır.
Dostlukların güçlü olmaları istenirse; iyi bir konuşmacı olmalıyız. İyi
bir konuşmacı olmak için önce iyi dinleyen olmalıyız. Çünkü; "Kalbe giden
yol, kulaktan geçer" sözü daima güzelliğini korumuştur. Tavsiye verilirken tedbirli olunmalı ve dinlerken güven
ortamı oluşturulmalıdır.
Sonuç olarak; yazar, dost kazanmak
için, sevginin, sabrın, güvenin, övmenin, nezaketli olmanın, iyi bir dinleyici
olmanın, ölçülü eleştiri yapmanın, izin verme sanatının bulunması ve iyi
kullanılması gerekliliğini ortaya koymuş ve etkili, ölçülü örneklerle bu
fikirlerini pekiştirmiştir
3.KİTABIN
ANA FİKRİ: Yaşam dostluklarla güçlenir. Sevmek ve
sevilmek var olmanın en büyük mutluluğudur.
4.KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER: Kitabı beğendim. Bu tarzda kitapları okumayı da seviyorum
son zamanlarda kitabın yazarına ait olan kitapları okuyorum. Bu ve diğer
kitapları kişiliği geliştiriyor ve nasıl davranmamız gerektiğini karşımızdaki
insanlara karşı nasıl tutum geliştirmemiz gerektiğini anlatıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder