12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTU (2. Dönem)

GARİP ŞİİRİNİN ÖZELLİKLERİ: (1940)


• Anlam şiirin en önemli niteliğidir.

• Şiirde biçim ve imge bakımından köklü değişiklikler yapılmıştır.

• Ölçü ve kafiyeyi dışlamışlardır.

• Edebi sanatları gereksiz görmüşlerdir.

• Şiirlerinde sıradan insanları konu almışlardır.

• Gerçeküstücülük ve Dadaizm akımlarından etkilenmişlerdir.

• Şiir dilini, konuşma dili temeline oturtmuşlardır.

• Müzik, resim ve diğer sanatların şiirle ilişkisini bitirmişlerdir.

• Temsilcileri: Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday, Oktay Rıfat Horozcu
MAVİCİLER:

• Atiila İlhan’ın 1952-1956 yıllarında çıkardığı Mavi Dergisi etrafında toplanan Orhan Duru, Ferit Edgü gibi sanatçıların oluşturduğu edebi topluluktur.
II.YENİ ŞİİRİNİN ÖZELLİKLERİ (SOYUTÇULAR):
• Soyutlama eğilimi görülür.

• İmgeci bir şiirdir.

• Anlamı karartan ve gizleyen bir tavır takınırlar.

• Konuşma dilini dışlamışlardır.

• Halkın yaşam alanlarından uzak durmuşlardır.

• Önde gelen temsilcileri: İlhan Berk, Cemal Süreya, Sezai Karakoç, Edip Cansever, Ece Ayhan, Turgut Uyar, Oktay Rıfat.
CUMHURİYET EDEBİYATINI ETKİLEYEN EDEBİ AKIMLAR
GELECEKÇİLİK (FÜTÜRİZM):

• 20. Yüzyıl başlarında İtalya’da ortaya çıkmıştır.

• İtalyan Şair Marinetti’nin 1909 yılında Le Figaro’da yayınladığı manifesto ile başlar.

• Geçmişin bütünüyle reddini esas almışlardır.

• Rus Edebiyatındaki temsilcisi Mayakovski, Türk Edebiyatında ise Nazım Hikmet’tir.

• Ezra Pound, Lawrence ve Papini önemli yazarları arasındadır.
DADAİZM:

• 1. Dünya Savaşı yıllarında ortaya çıkmıştır.

• Mantıksızlık ve var olan sanatsal düzenlerin reddedilmesi Dada’nın ana karakteridir.

• Dil ve biçimde yeni deneyler içine giriştiler.

• Gerçek bir Dada’nın Dadaizm’e de karşı olması gerektiğini savunurlar.

• Andre Breton, Lois Aragon önemli temsilcilerindedir.
GERÇEK ÜSTÜCÜLÜK (SÜRREALİZM):

• Bilinç ile bilinç dışını birleştiren bir yoldur.

• Gerçeküstü dünyanın düşsel imgelerini geliştirmeye başladılar.

• Araştırma ve deneyi ön planda tutmuşlardır.

• 1925 yılından sonra dağılmaya başladılar.

• Louis Aragon, Jouve (Jave), Paul Eluard önemli temsilcileri arasındadır.
VAROLUŞÇULUK (EGZİSTANSİYALİZM):


• Varoluş her zaman tek ve bireyseldir.

• Varoluş varlığın anlamını araştırmayı içerir.

• Varoluş, insanın içinden seçebileceği bir olanaklar bütünüdür.

• Her zaman insanın seçimini sınırlayan somut tarihsel bir durum içindedir.
• Jean Paul Sartre, Gabriel Marcel ve Maurice Ponty önemli temsilcileri arasındadır.


KÜBİZM:

20. Yüzyıl içinde doğan ve önemli bir etkinlik kazanan bu akım Cezanne’nin doğadaki her şeyin geometrik bir biçimde ifade edilebileceği fikrinden kaynaklanmaktadır.

Yorumlar

  1. Selam,
    Ben tam bir "Garip"çi olarak, bloğumda yazdığım bir yazımı okumanızı rica edeceğim.

    http://hayalkahvem.blogspot.com/2011/05/parkta-dort-kisi-fotografna-bakar.html

    YanıtlaSil

Yorum Gönder