Şiir nedir ki...

Şiir, gök kuşağının yedi rengini çocuk gülüşlerinde aramaktır.
Şiir, Anka kuşunun kanadında uçsuz bucaksız gökyüzünü seyre dalmaktır.
Şiir, evrenin kutsallığını eşsiz kar tanelerinde görebilmektir.
Şiir, yeni gelen güne umutla “merhaba” demektir.
Şiir, dost meclislerinde hayatla dalga geçebilme cesaretini gösterebilmektir.
Şiir, sevgi okyanusunda mavi yolculuğa çıkmaktır.
Şiir, yıldızların ışıltısında, ay yüzlü sevgilinin hayaliyle dans etmektir.
Şiir, barışa hasret tüm insanlığın tan ağarırken özgürlük türküleri bestelemesidir.
Şiir, aşk acısı çeken gönüllerin son anda sığındığı bir limandır.
Şiir, kâğıtla kalemin son valsidir.
Şiir, duygular senfonisidir.
Şiir, Âşık Veysellerin, Nazım Hikmetlerin, Necip Fazılların, Fuzulilerin, Bakilerin, Yunus Emrelerin, daha nice nice ozanların sevgi çığlıklarıdır, hasret evreninde.
Şiir, uykusuz gecelerde yıldızlarla kurulan dostluk köprüsüdür.
Arı bal yapar fakat izah edemez der üstat Necip Fazıl.Kelimelere mana ikliminde ritim ile dans ettirebilmektir.
Şiir, şairin hayatla uzlaşmak için kurduğu bir dildir.
Bir şairin dediği gibi
bir şiir istersin
“içinde benzetmeler olan”
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok…

Yorumlar