Bilge Tonyukuk’un Yetiştiği Çevre
İlhami DURMUŞ
Bilge Tonyukuk yazıtında Çin’de dünyaya geldiğini belirtmektedir (Bilge
Tonyukuk Yazıtı, I, batı, 1). Ömrünün belirli bir kısmının Çin’de geçtiği
bilinmektedir. Çin kültür çevresinde yetişmiş ve temel eğitimini Çin’de almıştır.
Yetişmiş olduğu çevre itibariyle Çinlileri yakından tanıma imkanı bulmuştur.
Yerleşik kültür çevresi ve bu çevrenin temel özelliklerini yakından görerek tespitetmiştir. Bu bağlamda hayatının belirli bir kısmı Çin kültür çevresinde geçmiştir.
Bilge Tonyukuk Çin’de doğmasına ve Çin denetiminde yetişmesine rağmen,
buna bakmaksızın bütün ömrü boyunca kuvvetli bir Türk milliyetçisi kalmıştır
(Kurat, 1952: 42). Bulunduğu kültür çevresini değiştirerek, Türklerin bağımsız
olarak varlığını sürdürdüğü bozkır çevresine geçmiştir. Bu çevre Çin’in kuzeyi,
Kıtay’ın batısı ve Oğuz’un güneyinde bulunuyordu (Bilge Tonyukuk Yazıtı, I,
İlhami Durmuş batı, 7). Yaşadıkları çevrede geyik ve tavşan yiyerek hayatlarını sürdürüyorlardı
(Bilge Tonyukuk Yazıtı, I, güney, 1). Belirtilenlerden anlaşıldığına göre bu çevre
avcılık yapmaya imkan veriyordu.
Bilge Tonyukuk Türk milletinin Ötüken’i yurt tuttuğunu, güneydeki,
batıdaki, kuzeydeki ve doğudaki milletin buraya geldiğinden söz etmektedir
(Bilge Kağan Yazıtı, I, güney, 10). Bu bilgilerden Ötüken ve çevresinin yurt
edildiği anlaşılmaktadır. Bilge Tonyukuk’un katıldığı seferler esnasında ele
geçirilen bozkırlar da onun hayatını sürdürdüğü kültür çevresi olarak dikkati
çekmektedir. Yazıtında vermiş olduğu bilgilerden çok sayıda atın yetiştirildiği vekullanıldığı bir kültür çevresinde hayatını sürdürdüğü bilinmektedir.
Bilge Tonyukuk’un Kişiliği
Bilge Tonyukuk tarihte adları bilinen devlet adamları arasında en
büyüklerinden biridir. O, Türk zekası ve hakimliğinin bir timsalidir (Kurat, 1952:43). Bilge Tonyukuk birçok üstün vasıflara sahip bir şahsiyettir. Unvanlarından
da anlaşılacağı üzere, bilge, akıllı, halk arasından çıkmış ilk vezir, başkomutan,
danışman olmak üzere çeşitli özellikleri bulunmaktadır.
Çin kaynaklarında ise, onunla ilgili şu söz kayda değerdir: “Tonyukuk
otoriter, hakim ve kurnazdır” (Liu Mau- Tsai, 1958: I, 175, 227). Çinlilerin vermiş
olduğu bilgiler onun kişiliğini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Onun otoriter
olduğunu kendi yazıtında verdiği bilgiler de göstermektedir. “Tanrı bilgi verdiği
için kendim bizzat kağan kıldım”. “Bilicisi, yardımcısı bizzat bendim”. “Türk
milletini Ötüken yerine, ben kendim Bilge Tonyukuk Ötüken yerine konmuş
diye işitip güneydeki millet, batıdaki, kuzeydeki, doğudaki millet geldi” (Bilge
Tonyukuk Yazıtı, I, batı, 6- 7, güney, 10).
Bilge Tonyukuk’un akıllı, uyanık ve çok iyi bir stratejist olduğu da
bilinmektedir. Yazıtında belirttiği üzere, nasıl, kime karşı ve ne zaman savaşa
gireceğini belirli bir takvime bağlamıştır. Düşmanlarının en zayıf zamanlarını
beklemiştir. Güçlü oldukları zaman savaşmanın uygun olmadığını ifade etmiştir.
Bilge Tonyukuk aynı zamanda kahraman bir kişi idi. Yazıtında da
belirttiği üzere, düşmana karşı çok sayıda savaşa girmiş ve bu savaşlardan
büyük başarı kazanmıştır. Bu mücadelesini uzun zaman diliminde sürdürmüştür.
Kendisinin başkomutanlık görevinde bulunmuş olması da ordu sevk ve idaresini
çok iyi yapabildiğini göstermek bakımından kayda değerdir.
Bilge Tonyukuk’un Siyasi ve Askeri Faaliyetleri
Bilge Tonyukuk Çin’de dünyaya gelmiştir (Bilge Tonyukuk Yazıtı, I, batı,
1- 2). Yazıtında ne zaman doğduğu belirtilmemiştir. Çin kaynaklarında 716 yılı
olayları anlatılırken, Bilge Tonyukuk’un 716 yılında 70 yaşının üzerinde olduğu
Bilge Tonyukuk belirtilir (Liu Mau- Tsai, 1958. I, 170- 171). 716 yılından 70 yıl eskiye gidildiğinde
Bilge Tonyukuk’un 646 yılında doğmuş olabileceği ortaya çıkar.
Bilge Tonyukuk başlangıçta Çin hâkimiyet sahası içerisinde bulunuyordu.
Hatta Chan-yü askeri valiliğinde teslim olan boyları teftiş etmekle görevli
olan Tonyukuk, Çinli vali yardımcısı tarafından tutuklanmıştır. Kutlug’un
Çine yağma için akın yaptığı sırada Tonyukuk suçunun affedilmesini ve eski
görevine getirilmesini istemiştir. Tonyukuk böylece hapisten kurtulmuş, önce
boyunun bulunduğu yere gitmiş, daha sonra da Kutlug’un yanına sığınmıştır.
Tonyukuk zekiliği, planlamacı kişiliği ve askeri işlerdeki bilgisinden dolayı
Kutlug tarafından Apa Tarkan olarak tayin edilmiştir. Böylece askeri işlerin ve
atların idaresi işi tamamen onun emrine verilmiş bulunuyordu. Tonyukuk’un
yeni kurulan devlete katılmasındaki büyük etki daha sonra gelişecek olaylarla da kendisini göstermiştir (Taşağıl, 2003: 13).
Bilge Tonyukuk Gök Türk devletinin varlığı, birliği ve dirliği için
çalışmalarına başlamıştır. Bu kapsamda ülke içinde birliği ve dirliği sağlamaya
başladıkları sırada Oğuzlardan kaçak gelmiş ve diğer milletlerin Gök Türklere
tavrı hakkında bilgiler vermiştir. Onun belirttiğine göre Dokuz Oğuzlar
kağanlarını seçmişler. Çin’e genaral Ku’yu, Kitanlara Tongra Esimi göndermişler.
Bu elçiler vasıtasıyla sayıları az olan Gök Türklerin güçlendiğini, Kağanlarının
cesur, sözcülerinin akıllı olduğunu, bu ikisi var oldukça, Çinlileri, Kitanları ve
Oğuzları öldüreceklerini bildirmişlerdir. Bunun için Çinliler güneyden, Kitanlar
doğudan ve Oğuzlar da kuzeyden saldırırlarsa Gök Türklerin güçlenmelerini
ve yayılmalarını durdurabilecekleri düşüncesi de Oğuzların elçileri vasıtasıyla
Çinliler ve Kitanlara ulaşmıştır (Bilge Tonyukuk Yazıtı, I, güney, 2- 4).
Bilge Tonyukuk “gözü kör, kulağı sağır millet olmaz” anlayışına uygun
olarak ülkesinin dışındaki gelişmeleri öğrenmiş, ancak içeride birlik ve dirliği
sağlama gayretleri sürerken, üç düşmanın Gök Türklere saldırma ihtimaline
karşı da son derece üzülmüştür. Bizzat “o sözü işitip gece uyuyacağım, gündüz
oturacağım gelmedi” demektedir (Bilge Tonyukuk Yazıtı, I, güney, 5). Çin, Oğuz ve Kitan’ın birleşmesi durumunda sıkıntıya düşeceklerini Kağanına bildirmiştir.
Ayrıca zayıf olanın yenilmesinin kolay olduğunu, kuvvetli olanın yenilmesinin
zorlaşacağını da belirttikten sonra, Kağandan “orduyu gönlüne göre sevk et”
sözünü almıştır (Bilge Tonyukuk Yazıtı, I, güney, 6- 8). Her halde düşmanları
güç birliği etmeden, ya da harekete geçmeden harekete geçmeyi düşünüyordu ve nitekim de öyle yaptı.
Kutlug ile Tonyukuk öncelikle Kuzey Çin’deki Yün-çu eyaletine baskın
düzenlemişlerdir (Liu Mau- Tsai, 1958: I, 306). Sonra hedef Ötüken idi. Baykal
gölünün güneybatısında, yüksekçe dağlar ve Orhun, Tamır ırmakları ile çevrili,
savunması kolay, fakat etrafa akınlar yapmaya elverişli mevkide iklimi uygun ve otlağı bol bir yer olan Ötüken yaylası Asya Hunları ve I. Gök Türk Kağanlığı
zamanında devletin ağırlık merkezi olarak, Türklerin kutlu toprağı sayılıyordu.
Dağınık Türk kütlelerini ancak, Türk devletçilik ruhunun yerleşmiş olduğu
“Ötüken etrafında toplamak ve idare etmek mümkündü” (Kafesoğlu, 1989: 107).İşte bu anlayışla Gök Türkler Kök Öng ırmağını geçtikten sonra Ötüken ormanınadoğru ilerlemişler ve Oğuzlarla karşılaşıp, onları yenilgiye uğratmışlardır. Bundan sonra diğer Oğuz toplulukları kütleler halinde gelerek Göktürklere katılmışlardır
(Bilge Tonyukuk Yazıtı, I, güney, 8- 10).
Kutlug, yani İlteriş Kağan (devleti derleyip, toplayan) zamanında bütün
savaşlarda Bilge Tonyukuk yerini almıştır. Bizzat yazıtında şöyle demektedir:
“İlteriş Kağan bilici, cesur olduğu için, Çine karşı on yedi defa savaştı, Kitan’a
karşı beş defa savaştı, Oğuza karşı beş defa savaştı. Onlarda danışmanı yine bizzat
bendim, kumandanı yine bizzat bendim (Bilge Tonyukuk Yazıtı, II, güney, 5- 6).
Bilge Tonyukuk, Kapgan Kağan zamanında da Türk milleti ve devleti
için yararlı işler yapmayı sürdürmüştür. Kırgız ve On-ok Kağanları ile Çin
hükümdarının anlaşıp, Altun ormanında buluşup, doğuda Türk Kağanına saldırma
düşüncesinin ortaya çıkması, Gök Türkleri harekete geçirmiştir (Bilge Tonyukuk Yazıtı, II, doğu, 3- 4). Kapgan Kağan ile Tonyukuk idaresindeki Gök Türk ordusu
“kar sökerek, ağaç dallarına tutunarak, bazen atları yedeğe alarak” sürmüş ve
Kırgızlar yenilgiye uğratılmıştır (Bilge Tonyukuk Yazıtı, I, kuzey, 1- 4). On ok
kavmi üzerine de bir sefer düzenleyerek başarı sağlanmıştır (Bilge Tonyukuk
Yazıtı, II, batı, 6- 8). Batıda Demir Kapı’ya kadar ulaşmışlardır (Bilge Tonyukuk
Yazıtı, II, güney, 1).
Bilge Tonyukuk Türk devletinin gelişip, büyümesinde hep bilge kişiliğiyle
ön planda yerini almış bir devlet adamıdır. Çin kaynaklarında “Tonyukuk otoriter, hâkim ve kurnazdır” (Liu Mau- Tsai, 1958: I, 175) denilmek suretiyle onun karakter tahlili yapılmaktadır. Buradan danışmanlık ve ordu komutanlığı yapan bir devlet adamındaki özellikler görülmektedir. Otorite sahibi olma, kendini kabullendirme, uyanıklık ve ileri görüşlülük önemli hasletleri olarak ortaya çıkmaktadır.
İlteriş Kağan, Kapgan Kağan ve hatta Bilge Kağan dönemlerinde varlığını
bildiğimiz Bilge Tonyukuk elbette devlet için önemli işler yapmıştır. Kendine
ait yazıtında “Kendim yaşlandım” (Bilge Tonyukuk Yazıtı, II, doğu, 6) diyerek,
bizzat yazıtını ölmeden önce yaşlılığında yazdırmıştır. Bu büyük devlet adamının
725 yılında sağ olduğu bilinmektedir. Çünkü Çin elçilik heyetini Bilge Kağanın
kabulünde Bilge Kağan ile birlikte Hatunu, Köl Tigin ve Bilge Tonyukuk da hazır bulunmuştu (Liu Mau- Tsai, 1958: I, 175). Eğer 646 yılında doğduğundan hareket edilirse, bu toplantıda 79 yaşında olması gerekir. Yazıtta belirtilen “kendim yaşlandım” ifadesi de bir anlam taşımaktadır.
Büyük Türk devlet adamı Tonyukuk ile ilgili son bilgi 725 yılındaki bu
haberdir. O, herhalde bu tarihten az sonra ölmüş olmalıdır. Gök Türk istiklal savaşı Bilge Tonyukuk hazırlıklarından itibaren İlteriş, Kapgan ve Bilge zamanlarında devlete uzun yıllar hizmet eden, savaşlarında hiç başarısızlığa uğramayan bilge ve stratejist özellikleriyle Tonyukuk Türk tarihinde yerini almıştır (Kafesoğlu, 1989: 117).
Bilge Tonyukuk Anıtlığı
Bilge Tonyukuk Anıtlığı Gök Türk dönemi anıtlıkları arasında özel bir yere
sahiptir. Bilge Kağan ve Köl Tigin Anıtlıklarından sonra belki de üçüncü sırayı
almaktadır. Çünkü arkeolojik ve filolojik verileri Türk tarih ve kültürüne büyük
katkı sağlamaktadır.
Bilge Tonyukuk Anıtlığı Köl Tigin ve Bilge Kağan Anıtlıklarından yaklaşık
400 km uzaklıktadır. Günümüzde Moğolistan’ın başkenti Ulanbatur’un yakınında Bayn Tsokta Tepesi denilen yerin yanında bulunmaktadır. Anıtlıkların yazıtları dikkate alınarak “Orhun Abideleri” ya da “Orhun Yazıtları”, tabiri kullanılmıştır.
Bu tabir Köl Tigin ve Bilge Kağan Anıtlıkları için geçerlidir. Ancak Bilge
Tonyukuk Anıtlığı için geçerli değildir. Çünkü bu anıtlık Tola nehrine yakın bir
yerde bulunmaktadır.
Bilge Tonyukuk Anıtlığı ve yazıtı bilim çevrelerince ilk kez 1897 yazında
bayan Klementz tarafından keşfedilmiştir (Aalto vd., 1958: 3). 1889 yılında
Bilge Kağan ve Köl Tigin Anıtlıklarının keşfinden sonra Türk tarihi ve kültürü
adına önemli bir keşiftir. 1893 yılında Gök Türk yazısının çözümü ortaya
çıkarılan anıtlıkların yazıtlarının okunmasını da kolaylaştırmıştır. Bu kapsamda
Bilge Tonyukuk Anıtlığı yazıtlarındaki metinler 1899 yılında Radloff tarafından
okunmuş, transkripsiyonu, çevirisi, açıklamaları ve değerlendirmeleriyle
yayımlanmıştır (Radloff, 1899: 1- 122).
Radloff’un çalışmalarından sonra Bilge Tonyukuk Anıtlığı’nda araştırmalar
yapılmıştır. G. J. Ramstedt 1899 sonbaharında burayı ziyaret etmiş ve dönüşte
topladığı malzemeyi kaybetmiştir. 1909 yılında anıtlığı ikinci kez ziyaretinde
Radloff’un çalışmalarına da sahip olduğundan, mevcut malzemeyi orijinaliyle
karşılaştırabilmiş, düzeltmeler yapmış, yazıtlardan çok sayıda mükemmel
fotoğraflar çekip, kopyalar almıştır. Ramstedt malzemeleri üzerinde bizzat
çalışmamış, belgeleri Türkolojinin eski üstadı V. Thomsen’e vermiş ve
onun tarafından hazırlanan “Turcica”da Bilge Tonyukuk yazıtı çevirileri de
kullanılmıştır (Aalto, 1958: 3). Bilge Tonyukuk Yazıtı H. N. Orkun (Orkun 1936),
S. E. Malov (Malov 1951) ve P. Aalto (Aalto 1958) tarafından yayımlanmıştır.
Bu çalışmalar Radloff ve Thomsen’in okuma ve değerlendirmelerine bağlı olup,
araştırma için hiçbir yeni kayda değer düzeltme önerilerini içermemektedir.
Bilge Tonyukuk Anıtlığında 1957 yılının Temmuz ayında P. Aalto
araştırmalarda bulunmuştur. Anıtlığın planı ve buluntuları değerlendirilmiştir.
Hatta anıtlığın çevresinde insan eliyle yapılmış küçük bir yükseltiye dikkat
çekilerek, esaslı bir araştırma için önemi belirtilmiştir. Çeşitli bilim adamları
anıtlıkta kazılar yapmıştır. J. Schubert de anıtlıkta kazı yapan bilim adamlarındandır
(Aalto vd., 1958: 4). Bu kazılar esnasında önemli verilere ulaşılamamıştır.
Bilge Tonyukuk Anıtlığı dikdörtgen planlıdır. Girişi doğu taraftandır. Anıtlık
üç ana bölümden oluşmaktadır. Girişte, yani anıtlığın doğu tarafında iki yazıtlı taşbulunmaktadır. Bu taşlardan birincisi 2,43m, ikincisi ise 2,17m yüksekliğindedir.
Birinci yazıtta 35, ikinci yazıtta 27 satır bulunmaktadır. Yazıtlı taşların her birinin dört tarafı da Türkçe yazılmıştır. Bu dikili ve yazıtlı taşların herhangi bir kaideye oturtulup, oturtulmadığı tam olarak görülememektedir. Ancak sağlam bir şekilde dikildikleri izlenimini vermektedir. Anıtlığın planına bakıldığında bu yazıtlı taşların birbirine simetrik olarak yerleştirildikleri görülmektedir.
Bilge Tonyukuk Anıtlığı’nın orta kısmında eb/barkın varlığı bilinmektedir.
Bu eb/bark Bilge Tonyukuk’un ve hanımının heykellerinin konulduğu yapı
olmalıdır. Muhtemelen kare planlı bir yapıydı. Ancak günümüze pek izi kalmamış görünüyor.
Anıtlığın batı tarafında ise 2,60m.x 2,60m boyutunda bir alanda dört yekpare
parçadan oluşan taş sanduka bulunmaktadır. Bu levhalar 2,60m. Uzunluğunda ve 1,50m yüksekliğindedir. Bu levhaların dış yüzleri bitkisel süslemelidir. Hatta bu levhaların üzerine de ortasına silindirik bir delik açılmış kapak taşı kapatılmıştı.
Bu taş sandukanın hemen kuzeyinde 1,50m.x 1,50m boyutunda küçük bir taş
sanduka kalıntısı da bulunmaktadır.
Anıtlığın dış tarafında batıdan doğuya doğru balbal sıraları dikkati
çekmektedir. Bu anıtlığın balbalları daha iyi korunmuş görünmektedir. Anıtlığın yaklaşık 1250m uzunluğunda balbal sırası devam etmektedir. Bu kadar uzunlukta yaklaşık 500 civarında balbal bulunmaktadır” (Aalto vd., 1958: 7). Hatta bu balballardan bir kısmı günümüzde yıkılmış, kaybolmuş, taşınmış ya da bozkırın kumlarına gömülmüşlerdir. Bilge Tonyukuk Anıtlığı balbalları en iyi korunmuş anıtlıklardandır. Öldürülen düşmanı sembolize eden bu sade balbalların Bilge Tonyukuk Anıtlığında fazla olması bir abartı değildir. Uzun ömrü savaş alanlarında geçen Bilge Tonyukuk’un yüzlerce düşman öldürdüğü hesaba katılmalıdır. Bu kapsamda 500 balbalın bile çok az olduğu ve balballarının tamamının günümüze kadar ulaşmadığını söyleyebiliriz. Bilge Tonyukuk Anıtlığı’nın müştemilâtı arasında heykeller de yer almaktadır. Bu heykellerin bağdaş kurmuş, diz çökmüş ve ayakta durur şekilde tasvir edilenleri bulunmaktadır.
Anıtlığın iç kısmının döşemelerle kaplandığı dikkati çekmektedir. Eb/barkta
kullanılan çatı kiremitleri ve yapıda kullanılan tuğlalar artık bulunmamaktadır.
Uzun yıllardan beri doğal ya da insan eliyle yapılan tahribat ve yapılan
kazılarda koruma önlemlerinin alınmaması bu tür malzemenin yok olmasına
ve kaybolmasına neden olmuş görünmektedir. Ancak yazılı belgelerinin iyi
korunmuş olması, planının belli oluşu ve heykellerinin torso (başı, kolu eksik
Bilge Tonyukuk heykel) olarak varlığı değerlendirme yapmayı mümkün kılmaktadır.
Sonuç
Bilge Tonyukuk, Kutlug İlteriş Kağan, Kapgan Kağan ve Bilge Kağan ile
çalışmış, Türk devlet ve milletine büyük hizmet etmiş bir şahsiyettir. O, askeri
ve idari çeşitli görevleri başarıyla yürütmüştür. Geçmişi iyi bilmesi, geleceğe
yönelik öngörüleri onun bu başarısında büyük ölçüde etkili olmuştur. Onun
önemli bir şahsiyet olduğunu hem Çin kaynakları hem de kendi bırakmış olduğu yazıtlar açık bir şekilde ortaya koymuştur.
Bilge Tonyukuk, hanedandan olan yöneticilerin kullandığı “bilge” unvanını
kullanmıştır. Gerçekten bilgelik Türklerin en yüksek unvanıdır. Bu bağlamda
bilge olabilmek için birçok özelliklere sahip olmak gerekir. Çünkü bilge olanlar
cesaretli, kahraman, uyanık, öngörülü, adaletli, zeki, hoşgörülü vb. birçok özelliği ya da unvanı kendilerinde toplamış olmak zorundadırlar. Onlar siyaseti, iç ve dış politikayı çok iyi bilge ve stratejiler üretmek durumundadırlar.
Bilge Tonyukuk birçok özelliği olan bir şahsiyetti. Türk devletini güçlü
ve Türk milletini mutlu kılmak için bütün gayretlerini sarf etmişti. Cesareti,
kahramanlığı, öngörüsü, uyanıklığı, hoşgörüsü, otoriterliği ve stratejistliği
ile kendisini kanıtlamıştı. Bu özelliklere sahip olduğundan bilgeliği de söz
konusuydu. Bir devlet adamında bulunması gereken önemli özellikler onda vardı.
Olaylara dün, bugün, yarın üçgeni çerçevesinde bakabilen önemli bir devlet
adamıydı.
Bilge Tonyukuk, Gök Türk döneminde adlarından söz ettiren hanedan
üyeleri yanında adından ençok söz ettiren devlet adamıydı. Çünkü adı Kutlug
İlteriş Kağan, Kapgan Kağan, İlbilge Hatun, Bilge Kağan, Köl Tigin gibi çok
anılanlardandı. Hem Çin kaynaklarında hem de Bilge Kağan ve kendine ait
yazıtlarda adının geçmesi onun önemini ortaya koymaktadır. Özellikle kendine
ait yazıtlarda adının ve faaliyetlerinin belirtilmiş olması kayda değerdir. Ayrıca
yazıtlarından düşüncesini öğrenmek mümkün olmaktadır. Bütün bu veriler onun düşünen, düşündüğünü hayata geçiren büyük bir devlet adamı olduğunu ortaya koymaktadır.
BİLGE TONYUKUK
Tonyuquq the Wise
İlhami DURMUŞ*
Asya Araştırmaları Dergisi | Sayı: 1 / Cilt: 3 / ISSN: 2667-6419
İlhami DURMUŞ
Bilge Tonyukuk yazıtında Çin’de dünyaya geldiğini belirtmektedir (Bilge
Tonyukuk Yazıtı, I, batı, 1). Ömrünün belirli bir kısmının Çin’de geçtiği
bilinmektedir. Çin kültür çevresinde yetişmiş ve temel eğitimini Çin’de almıştır.
Yetişmiş olduğu çevre itibariyle Çinlileri yakından tanıma imkanı bulmuştur.
Yerleşik kültür çevresi ve bu çevrenin temel özelliklerini yakından görerek tespitetmiştir. Bu bağlamda hayatının belirli bir kısmı Çin kültür çevresinde geçmiştir.
Bilge Tonyukuk Çin’de doğmasına ve Çin denetiminde yetişmesine rağmen,
buna bakmaksızın bütün ömrü boyunca kuvvetli bir Türk milliyetçisi kalmıştır
(Kurat, 1952: 42). Bulunduğu kültür çevresini değiştirerek, Türklerin bağımsız
olarak varlığını sürdürdüğü bozkır çevresine geçmiştir. Bu çevre Çin’in kuzeyi,
Kıtay’ın batısı ve Oğuz’un güneyinde bulunuyordu (Bilge Tonyukuk Yazıtı, I,
İlhami Durmuş batı, 7). Yaşadıkları çevrede geyik ve tavşan yiyerek hayatlarını sürdürüyorlardı
(Bilge Tonyukuk Yazıtı, I, güney, 1). Belirtilenlerden anlaşıldığına göre bu çevre
avcılık yapmaya imkan veriyordu.
Bilge Tonyukuk Türk milletinin Ötüken’i yurt tuttuğunu, güneydeki,
batıdaki, kuzeydeki ve doğudaki milletin buraya geldiğinden söz etmektedir
(Bilge Kağan Yazıtı, I, güney, 10). Bu bilgilerden Ötüken ve çevresinin yurt
edildiği anlaşılmaktadır. Bilge Tonyukuk’un katıldığı seferler esnasında ele
geçirilen bozkırlar da onun hayatını sürdürdüğü kültür çevresi olarak dikkati
çekmektedir. Yazıtında vermiş olduğu bilgilerden çok sayıda atın yetiştirildiği vekullanıldığı bir kültür çevresinde hayatını sürdürdüğü bilinmektedir.
Bilge Tonyukuk’un Kişiliği
Bilge Tonyukuk tarihte adları bilinen devlet adamları arasında en
büyüklerinden biridir. O, Türk zekası ve hakimliğinin bir timsalidir (Kurat, 1952:43). Bilge Tonyukuk birçok üstün vasıflara sahip bir şahsiyettir. Unvanlarından
da anlaşılacağı üzere, bilge, akıllı, halk arasından çıkmış ilk vezir, başkomutan,
danışman olmak üzere çeşitli özellikleri bulunmaktadır.
Çin kaynaklarında ise, onunla ilgili şu söz kayda değerdir: “Tonyukuk
otoriter, hakim ve kurnazdır” (Liu Mau- Tsai, 1958: I, 175, 227). Çinlilerin vermiş
olduğu bilgiler onun kişiliğini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Onun otoriter
olduğunu kendi yazıtında verdiği bilgiler de göstermektedir. “Tanrı bilgi verdiği
için kendim bizzat kağan kıldım”. “Bilicisi, yardımcısı bizzat bendim”. “Türk
milletini Ötüken yerine, ben kendim Bilge Tonyukuk Ötüken yerine konmuş
diye işitip güneydeki millet, batıdaki, kuzeydeki, doğudaki millet geldi” (Bilge
Tonyukuk Yazıtı, I, batı, 6- 7, güney, 10).
Bilge Tonyukuk’un akıllı, uyanık ve çok iyi bir stratejist olduğu da
bilinmektedir. Yazıtında belirttiği üzere, nasıl, kime karşı ve ne zaman savaşa
gireceğini belirli bir takvime bağlamıştır. Düşmanlarının en zayıf zamanlarını
beklemiştir. Güçlü oldukları zaman savaşmanın uygun olmadığını ifade etmiştir.
Bilge Tonyukuk aynı zamanda kahraman bir kişi idi. Yazıtında da
belirttiği üzere, düşmana karşı çok sayıda savaşa girmiş ve bu savaşlardan
büyük başarı kazanmıştır. Bu mücadelesini uzun zaman diliminde sürdürmüştür.
Kendisinin başkomutanlık görevinde bulunmuş olması da ordu sevk ve idaresini
çok iyi yapabildiğini göstermek bakımından kayda değerdir.
Bilge Tonyukuk’un Siyasi ve Askeri Faaliyetleri
Bilge Tonyukuk Çin’de dünyaya gelmiştir (Bilge Tonyukuk Yazıtı, I, batı,
1- 2). Yazıtında ne zaman doğduğu belirtilmemiştir. Çin kaynaklarında 716 yılı
olayları anlatılırken, Bilge Tonyukuk’un 716 yılında 70 yaşının üzerinde olduğu
Bilge Tonyukuk belirtilir (Liu Mau- Tsai, 1958. I, 170- 171). 716 yılından 70 yıl eskiye gidildiğinde
Bilge Tonyukuk’un 646 yılında doğmuş olabileceği ortaya çıkar.
Bilge Tonyukuk başlangıçta Çin hâkimiyet sahası içerisinde bulunuyordu.
Hatta Chan-yü askeri valiliğinde teslim olan boyları teftiş etmekle görevli
olan Tonyukuk, Çinli vali yardımcısı tarafından tutuklanmıştır. Kutlug’un
Çine yağma için akın yaptığı sırada Tonyukuk suçunun affedilmesini ve eski
görevine getirilmesini istemiştir. Tonyukuk böylece hapisten kurtulmuş, önce
boyunun bulunduğu yere gitmiş, daha sonra da Kutlug’un yanına sığınmıştır.
Tonyukuk zekiliği, planlamacı kişiliği ve askeri işlerdeki bilgisinden dolayı
Kutlug tarafından Apa Tarkan olarak tayin edilmiştir. Böylece askeri işlerin ve
atların idaresi işi tamamen onun emrine verilmiş bulunuyordu. Tonyukuk’un
yeni kurulan devlete katılmasındaki büyük etki daha sonra gelişecek olaylarla da kendisini göstermiştir (Taşağıl, 2003: 13).
Bilge Tonyukuk Gök Türk devletinin varlığı, birliği ve dirliği için
çalışmalarına başlamıştır. Bu kapsamda ülke içinde birliği ve dirliği sağlamaya
başladıkları sırada Oğuzlardan kaçak gelmiş ve diğer milletlerin Gök Türklere
tavrı hakkında bilgiler vermiştir. Onun belirttiğine göre Dokuz Oğuzlar
kağanlarını seçmişler. Çin’e genaral Ku’yu, Kitanlara Tongra Esimi göndermişler.
Bu elçiler vasıtasıyla sayıları az olan Gök Türklerin güçlendiğini, Kağanlarının
cesur, sözcülerinin akıllı olduğunu, bu ikisi var oldukça, Çinlileri, Kitanları ve
Oğuzları öldüreceklerini bildirmişlerdir. Bunun için Çinliler güneyden, Kitanlar
doğudan ve Oğuzlar da kuzeyden saldırırlarsa Gök Türklerin güçlenmelerini
ve yayılmalarını durdurabilecekleri düşüncesi de Oğuzların elçileri vasıtasıyla
Çinliler ve Kitanlara ulaşmıştır (Bilge Tonyukuk Yazıtı, I, güney, 2- 4).
Bilge Tonyukuk “gözü kör, kulağı sağır millet olmaz” anlayışına uygun
olarak ülkesinin dışındaki gelişmeleri öğrenmiş, ancak içeride birlik ve dirliği
sağlama gayretleri sürerken, üç düşmanın Gök Türklere saldırma ihtimaline
karşı da son derece üzülmüştür. Bizzat “o sözü işitip gece uyuyacağım, gündüz
oturacağım gelmedi” demektedir (Bilge Tonyukuk Yazıtı, I, güney, 5). Çin, Oğuz ve Kitan’ın birleşmesi durumunda sıkıntıya düşeceklerini Kağanına bildirmiştir.
Ayrıca zayıf olanın yenilmesinin kolay olduğunu, kuvvetli olanın yenilmesinin
zorlaşacağını da belirttikten sonra, Kağandan “orduyu gönlüne göre sevk et”
sözünü almıştır (Bilge Tonyukuk Yazıtı, I, güney, 6- 8). Her halde düşmanları
güç birliği etmeden, ya da harekete geçmeden harekete geçmeyi düşünüyordu ve nitekim de öyle yaptı.
Kutlug ile Tonyukuk öncelikle Kuzey Çin’deki Yün-çu eyaletine baskın
düzenlemişlerdir (Liu Mau- Tsai, 1958: I, 306). Sonra hedef Ötüken idi. Baykal
gölünün güneybatısında, yüksekçe dağlar ve Orhun, Tamır ırmakları ile çevrili,
savunması kolay, fakat etrafa akınlar yapmaya elverişli mevkide iklimi uygun ve otlağı bol bir yer olan Ötüken yaylası Asya Hunları ve I. Gök Türk Kağanlığı
zamanında devletin ağırlık merkezi olarak, Türklerin kutlu toprağı sayılıyordu.
Dağınık Türk kütlelerini ancak, Türk devletçilik ruhunun yerleşmiş olduğu
“Ötüken etrafında toplamak ve idare etmek mümkündü” (Kafesoğlu, 1989: 107).İşte bu anlayışla Gök Türkler Kök Öng ırmağını geçtikten sonra Ötüken ormanınadoğru ilerlemişler ve Oğuzlarla karşılaşıp, onları yenilgiye uğratmışlardır. Bundan sonra diğer Oğuz toplulukları kütleler halinde gelerek Göktürklere katılmışlardır
(Bilge Tonyukuk Yazıtı, I, güney, 8- 10).
Kutlug, yani İlteriş Kağan (devleti derleyip, toplayan) zamanında bütün
savaşlarda Bilge Tonyukuk yerini almıştır. Bizzat yazıtında şöyle demektedir:
“İlteriş Kağan bilici, cesur olduğu için, Çine karşı on yedi defa savaştı, Kitan’a
karşı beş defa savaştı, Oğuza karşı beş defa savaştı. Onlarda danışmanı yine bizzat
bendim, kumandanı yine bizzat bendim (Bilge Tonyukuk Yazıtı, II, güney, 5- 6).
Bilge Tonyukuk, Kapgan Kağan zamanında da Türk milleti ve devleti
için yararlı işler yapmayı sürdürmüştür. Kırgız ve On-ok Kağanları ile Çin
hükümdarının anlaşıp, Altun ormanında buluşup, doğuda Türk Kağanına saldırma
düşüncesinin ortaya çıkması, Gök Türkleri harekete geçirmiştir (Bilge Tonyukuk Yazıtı, II, doğu, 3- 4). Kapgan Kağan ile Tonyukuk idaresindeki Gök Türk ordusu
“kar sökerek, ağaç dallarına tutunarak, bazen atları yedeğe alarak” sürmüş ve
Kırgızlar yenilgiye uğratılmıştır (Bilge Tonyukuk Yazıtı, I, kuzey, 1- 4). On ok
kavmi üzerine de bir sefer düzenleyerek başarı sağlanmıştır (Bilge Tonyukuk
Yazıtı, II, batı, 6- 8). Batıda Demir Kapı’ya kadar ulaşmışlardır (Bilge Tonyukuk
Yazıtı, II, güney, 1).
Bilge Tonyukuk Türk devletinin gelişip, büyümesinde hep bilge kişiliğiyle
ön planda yerini almış bir devlet adamıdır. Çin kaynaklarında “Tonyukuk otoriter, hâkim ve kurnazdır” (Liu Mau- Tsai, 1958: I, 175) denilmek suretiyle onun karakter tahlili yapılmaktadır. Buradan danışmanlık ve ordu komutanlığı yapan bir devlet adamındaki özellikler görülmektedir. Otorite sahibi olma, kendini kabullendirme, uyanıklık ve ileri görüşlülük önemli hasletleri olarak ortaya çıkmaktadır.
İlteriş Kağan, Kapgan Kağan ve hatta Bilge Kağan dönemlerinde varlığını
bildiğimiz Bilge Tonyukuk elbette devlet için önemli işler yapmıştır. Kendine
ait yazıtında “Kendim yaşlandım” (Bilge Tonyukuk Yazıtı, II, doğu, 6) diyerek,
bizzat yazıtını ölmeden önce yaşlılığında yazdırmıştır. Bu büyük devlet adamının
725 yılında sağ olduğu bilinmektedir. Çünkü Çin elçilik heyetini Bilge Kağanın
kabulünde Bilge Kağan ile birlikte Hatunu, Köl Tigin ve Bilge Tonyukuk da hazır bulunmuştu (Liu Mau- Tsai, 1958: I, 175). Eğer 646 yılında doğduğundan hareket edilirse, bu toplantıda 79 yaşında olması gerekir. Yazıtta belirtilen “kendim yaşlandım” ifadesi de bir anlam taşımaktadır.
Büyük Türk devlet adamı Tonyukuk ile ilgili son bilgi 725 yılındaki bu
haberdir. O, herhalde bu tarihten az sonra ölmüş olmalıdır. Gök Türk istiklal savaşı Bilge Tonyukuk hazırlıklarından itibaren İlteriş, Kapgan ve Bilge zamanlarında devlete uzun yıllar hizmet eden, savaşlarında hiç başarısızlığa uğramayan bilge ve stratejist özellikleriyle Tonyukuk Türk tarihinde yerini almıştır (Kafesoğlu, 1989: 117).
Bilge Tonyukuk Anıtlığı
Bilge Tonyukuk Anıtlığı Gök Türk dönemi anıtlıkları arasında özel bir yere
sahiptir. Bilge Kağan ve Köl Tigin Anıtlıklarından sonra belki de üçüncü sırayı
almaktadır. Çünkü arkeolojik ve filolojik verileri Türk tarih ve kültürüne büyük
katkı sağlamaktadır.
Bilge Tonyukuk Anıtlığı Köl Tigin ve Bilge Kağan Anıtlıklarından yaklaşık
400 km uzaklıktadır. Günümüzde Moğolistan’ın başkenti Ulanbatur’un yakınında Bayn Tsokta Tepesi denilen yerin yanında bulunmaktadır. Anıtlıkların yazıtları dikkate alınarak “Orhun Abideleri” ya da “Orhun Yazıtları”, tabiri kullanılmıştır.
Bu tabir Köl Tigin ve Bilge Kağan Anıtlıkları için geçerlidir. Ancak Bilge
Tonyukuk Anıtlığı için geçerli değildir. Çünkü bu anıtlık Tola nehrine yakın bir
yerde bulunmaktadır.
Bilge Tonyukuk Anıtlığı ve yazıtı bilim çevrelerince ilk kez 1897 yazında
bayan Klementz tarafından keşfedilmiştir (Aalto vd., 1958: 3). 1889 yılında
Bilge Kağan ve Köl Tigin Anıtlıklarının keşfinden sonra Türk tarihi ve kültürü
adına önemli bir keşiftir. 1893 yılında Gök Türk yazısının çözümü ortaya
çıkarılan anıtlıkların yazıtlarının okunmasını da kolaylaştırmıştır. Bu kapsamda
Bilge Tonyukuk Anıtlığı yazıtlarındaki metinler 1899 yılında Radloff tarafından
okunmuş, transkripsiyonu, çevirisi, açıklamaları ve değerlendirmeleriyle
yayımlanmıştır (Radloff, 1899: 1- 122).
Radloff’un çalışmalarından sonra Bilge Tonyukuk Anıtlığı’nda araştırmalar
yapılmıştır. G. J. Ramstedt 1899 sonbaharında burayı ziyaret etmiş ve dönüşte
topladığı malzemeyi kaybetmiştir. 1909 yılında anıtlığı ikinci kez ziyaretinde
Radloff’un çalışmalarına da sahip olduğundan, mevcut malzemeyi orijinaliyle
karşılaştırabilmiş, düzeltmeler yapmış, yazıtlardan çok sayıda mükemmel
fotoğraflar çekip, kopyalar almıştır. Ramstedt malzemeleri üzerinde bizzat
çalışmamış, belgeleri Türkolojinin eski üstadı V. Thomsen’e vermiş ve
onun tarafından hazırlanan “Turcica”da Bilge Tonyukuk yazıtı çevirileri de
kullanılmıştır (Aalto, 1958: 3). Bilge Tonyukuk Yazıtı H. N. Orkun (Orkun 1936),
S. E. Malov (Malov 1951) ve P. Aalto (Aalto 1958) tarafından yayımlanmıştır.
Bu çalışmalar Radloff ve Thomsen’in okuma ve değerlendirmelerine bağlı olup,
araştırma için hiçbir yeni kayda değer düzeltme önerilerini içermemektedir.
Bilge Tonyukuk Anıtlığında 1957 yılının Temmuz ayında P. Aalto
araştırmalarda bulunmuştur. Anıtlığın planı ve buluntuları değerlendirilmiştir.
Hatta anıtlığın çevresinde insan eliyle yapılmış küçük bir yükseltiye dikkat
çekilerek, esaslı bir araştırma için önemi belirtilmiştir. Çeşitli bilim adamları
anıtlıkta kazılar yapmıştır. J. Schubert de anıtlıkta kazı yapan bilim adamlarındandır
(Aalto vd., 1958: 4). Bu kazılar esnasında önemli verilere ulaşılamamıştır.
Bilge Tonyukuk Anıtlığı dikdörtgen planlıdır. Girişi doğu taraftandır. Anıtlık
üç ana bölümden oluşmaktadır. Girişte, yani anıtlığın doğu tarafında iki yazıtlı taşbulunmaktadır. Bu taşlardan birincisi 2,43m, ikincisi ise 2,17m yüksekliğindedir.
Birinci yazıtta 35, ikinci yazıtta 27 satır bulunmaktadır. Yazıtlı taşların her birinin dört tarafı da Türkçe yazılmıştır. Bu dikili ve yazıtlı taşların herhangi bir kaideye oturtulup, oturtulmadığı tam olarak görülememektedir. Ancak sağlam bir şekilde dikildikleri izlenimini vermektedir. Anıtlığın planına bakıldığında bu yazıtlı taşların birbirine simetrik olarak yerleştirildikleri görülmektedir.
Bilge Tonyukuk Anıtlığı’nın orta kısmında eb/barkın varlığı bilinmektedir.
Bu eb/bark Bilge Tonyukuk’un ve hanımının heykellerinin konulduğu yapı
olmalıdır. Muhtemelen kare planlı bir yapıydı. Ancak günümüze pek izi kalmamış görünüyor.
Anıtlığın batı tarafında ise 2,60m.x 2,60m boyutunda bir alanda dört yekpare
parçadan oluşan taş sanduka bulunmaktadır. Bu levhalar 2,60m. Uzunluğunda ve 1,50m yüksekliğindedir. Bu levhaların dış yüzleri bitkisel süslemelidir. Hatta bu levhaların üzerine de ortasına silindirik bir delik açılmış kapak taşı kapatılmıştı.
Bu taş sandukanın hemen kuzeyinde 1,50m.x 1,50m boyutunda küçük bir taş
sanduka kalıntısı da bulunmaktadır.
Anıtlığın dış tarafında batıdan doğuya doğru balbal sıraları dikkati
çekmektedir. Bu anıtlığın balbalları daha iyi korunmuş görünmektedir. Anıtlığın yaklaşık 1250m uzunluğunda balbal sırası devam etmektedir. Bu kadar uzunlukta yaklaşık 500 civarında balbal bulunmaktadır” (Aalto vd., 1958: 7). Hatta bu balballardan bir kısmı günümüzde yıkılmış, kaybolmuş, taşınmış ya da bozkırın kumlarına gömülmüşlerdir. Bilge Tonyukuk Anıtlığı balbalları en iyi korunmuş anıtlıklardandır. Öldürülen düşmanı sembolize eden bu sade balbalların Bilge Tonyukuk Anıtlığında fazla olması bir abartı değildir. Uzun ömrü savaş alanlarında geçen Bilge Tonyukuk’un yüzlerce düşman öldürdüğü hesaba katılmalıdır. Bu kapsamda 500 balbalın bile çok az olduğu ve balballarının tamamının günümüze kadar ulaşmadığını söyleyebiliriz. Bilge Tonyukuk Anıtlığı’nın müştemilâtı arasında heykeller de yer almaktadır. Bu heykellerin bağdaş kurmuş, diz çökmüş ve ayakta durur şekilde tasvir edilenleri bulunmaktadır.
Anıtlığın iç kısmının döşemelerle kaplandığı dikkati çekmektedir. Eb/barkta
kullanılan çatı kiremitleri ve yapıda kullanılan tuğlalar artık bulunmamaktadır.
Uzun yıllardan beri doğal ya da insan eliyle yapılan tahribat ve yapılan
kazılarda koruma önlemlerinin alınmaması bu tür malzemenin yok olmasına
ve kaybolmasına neden olmuş görünmektedir. Ancak yazılı belgelerinin iyi
korunmuş olması, planının belli oluşu ve heykellerinin torso (başı, kolu eksik
Bilge Tonyukuk heykel) olarak varlığı değerlendirme yapmayı mümkün kılmaktadır.
Sonuç
Bilge Tonyukuk, Kutlug İlteriş Kağan, Kapgan Kağan ve Bilge Kağan ile
çalışmış, Türk devlet ve milletine büyük hizmet etmiş bir şahsiyettir. O, askeri
ve idari çeşitli görevleri başarıyla yürütmüştür. Geçmişi iyi bilmesi, geleceğe
yönelik öngörüleri onun bu başarısında büyük ölçüde etkili olmuştur. Onun
önemli bir şahsiyet olduğunu hem Çin kaynakları hem de kendi bırakmış olduğu yazıtlar açık bir şekilde ortaya koymuştur.
Bilge Tonyukuk, hanedandan olan yöneticilerin kullandığı “bilge” unvanını
kullanmıştır. Gerçekten bilgelik Türklerin en yüksek unvanıdır. Bu bağlamda
bilge olabilmek için birçok özelliklere sahip olmak gerekir. Çünkü bilge olanlar
cesaretli, kahraman, uyanık, öngörülü, adaletli, zeki, hoşgörülü vb. birçok özelliği ya da unvanı kendilerinde toplamış olmak zorundadırlar. Onlar siyaseti, iç ve dış politikayı çok iyi bilge ve stratejiler üretmek durumundadırlar.
Bilge Tonyukuk birçok özelliği olan bir şahsiyetti. Türk devletini güçlü
ve Türk milletini mutlu kılmak için bütün gayretlerini sarf etmişti. Cesareti,
kahramanlığı, öngörüsü, uyanıklığı, hoşgörüsü, otoriterliği ve stratejistliği
ile kendisini kanıtlamıştı. Bu özelliklere sahip olduğundan bilgeliği de söz
konusuydu. Bir devlet adamında bulunması gereken önemli özellikler onda vardı.
Olaylara dün, bugün, yarın üçgeni çerçevesinde bakabilen önemli bir devlet
adamıydı.
Bilge Tonyukuk, Gök Türk döneminde adlarından söz ettiren hanedan
üyeleri yanında adından ençok söz ettiren devlet adamıydı. Çünkü adı Kutlug
İlteriş Kağan, Kapgan Kağan, İlbilge Hatun, Bilge Kağan, Köl Tigin gibi çok
anılanlardandı. Hem Çin kaynaklarında hem de Bilge Kağan ve kendine ait
yazıtlarda adının geçmesi onun önemini ortaya koymaktadır. Özellikle kendine
ait yazıtlarda adının ve faaliyetlerinin belirtilmiş olması kayda değerdir. Ayrıca
yazıtlarından düşüncesini öğrenmek mümkün olmaktadır. Bütün bu veriler onun düşünen, düşündüğünü hayata geçiren büyük bir devlet adamı olduğunu ortaya koymaktadır.
BİLGE TONYUKUK
Tonyuquq the Wise
İlhami DURMUŞ*
Asya Araştırmaları Dergisi | Sayı: 1 / Cilt: 3 / ISSN: 2667-6419
Yorumlar
Yorum Gönder