KİTABIN ADI
|
ŞIPSEVDİ
|
KİTABIN YAZARI
|
HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR
|
YAYIN EVİ VE ADRESİ
|
Ankara Cad. 31/2 Çağaloğlu-İstanbul
|
BASIM YILI
|
Ocak 1990
|
1-KİTABIN KONUSU:
Paris`ten döndükten sonraki hayata bakış açısı değişmiş, batının hayat tarzına
özenmiş ve gözünü para hırsı bürümüş olan Meftun ve ailesi içinde meydana gelen
olaylar anlatılmaktadır.
2-KİTABIN ÖZETİ: Meftun,
annesi Lütfiye Hanım, ninesi Şeküre Hanım, kızkardeşi Lebibe, erkek kardeşi
Raci ile Erenköy`de bir köşkte oturmaktadır. Teyzesi Vesile Hanım ile kızları
Rabia ve Hasene de köşkün devamlı konuklarıdır.
Meftun,
Paris`ten yeni dönmüştür. Oarada gördüğü adetleri ve kuralları, kendi ailesine
öğretmeye çalışır. Görgü kuralları hakkında dersler verir. Ailesi her ne kadar
istemese de ona uymak zorunda kalmaktadır.
Bir
süre sonra Meftun, kızkardeşi Lebibe`nin, komşu köşkte oturan Mahir adlı bir
gençle gezdiğini öğrenir. İki genç arasında gelip giden mektuplar, hizmeçi
Eleni yardımıyla önce Meftun`un elinden geçmektedir. Daha sonra Meftun Mahir
ile ilgili bilgiler edinir. Kızın babasının, çok zengin bir kişi olan Kasım
Efendi olduğunu öğrenir. Paraya çok düşkün olan Meftun, Kasım Efendi`nin
kızıyla evlenmeyi aklına koyar. Annesi ve teyzesi, kızı istemeye giderler ve
bir sonuç alamazlar. Bunun üzerine Meftun, başka yollar denemeye karar verir.
Fransız dostu, Mösyö Mc Ferlan`a gider. Kasım Efendi`nin kızıyla evlenebilmesi
için ondan yardım ister. Aslında Meftun`un kafasında Kasım Efendi`nin
paralarına konmak vardır.
Bu
arada Meftun Rabia`nın da Bedri adında bir gençle gezdiğini öğrenir. Kızların
bu gizli gezilerine kızdığı halde Kasım Efendi`nin paraları uğruna ses
çıkarmamaktadır. Raci ise buna çok kızmaktadır. Çöpkutusunda, bulduğu bir ilaç
kutusu üzerinde araştırma yapar. Sonunda, kızlardan birinin hamile olduğunu
öğrenir. Bunu Meftun`a söyler. Kızlarla konuşmaya karar verirler. Konuşma
sonucu Rabia`nın gebe olduğu anlaşılır. Kızı ile yani Rabia`yı Meftun`la
evlendirmek hayaliyle konuşmalarını dinleyen Teyze Vesile Hanım üzüntüsünden
deliye döner. Tüm bunlar olurken Lebibe evden kaçar.
Meftun,
bütün bu sıkıntılarla Mösyö Mc Ferlan`a gider. Mc Ferlan Meftun`un Kasım
Efendi`nin kızı Edibe ile evlenebilmesi için çare bulmuştur. Meftun`un bir
piyangodan yüklüce para kazandığı söylentisi etrafa yayılacak, parayı çok
seven, cimri Kasım Efendi de kızını seve seve Meftun`a verecektir.
Lebibe
ile Mahir evlenmiştir. Mc Ferlan`ın piyango hikayesi de gerçekten tutmuştur.
Kasım Efendi kızını Meftun`la evlendirmeye razı olmuştur. Meftun da Ksım
Efendi`nin kızı için istediği ağırlığı, ileride Kasım Efendi`nin servetine
sahip olacağını düşünerek ödemiş ve Edibe ile evlenmiştir.
Rabia
ise evin arap hizmetçisi Zarafet`ten gördüğü şekilde çoçuğunu düşürür. Bunu
sadece Meftun, Raci, Lebibe ve Vesile Hanım bilmektedir. Bu olay diğerlerine
“kanlı basur” olarak yansıtılır. Cahil bir kişi olan Azize Hanım hiçbir şeyden
haberi olmayan yaşlı Şeküre Hanım`a gerçeği söyleyince, Şeküre Hanım bu şoka
dayanamaz ve ölür.
Ölümün
üzerinden iki yıl geçmiş, Meftun ve Lebibe çoluk çoçuğa karışmışlardır.
Meftun`un alafrangalık hevesi ve evin kalabalıklaşması nedeni ile geçim
sıkıntısı çekmeye başlamışlardır. Meftun hala Kasım Efendi`nin parasını ele
geçirememiştir. Kasım Efendi de ne kızı Edibe`ye ne de oğlu Mahir`e para
vermektedir.
Meftun,
babasından mülk senetlerini getirmesini ister. Mahir bunu kabul etmez. Bunun
üzerine Meftun başka yollar dener. Mahir`I alafranga eğlencelere, topluluklara
götürmeye başlar. Mahir ise Mösyö Mc
Ferlan`ın karısı Madam Mc Ferlan`a iyiden iyiye tutulmuştur. Bunu anlayan
Meftun, Madam Mc Ferlan`dan Mahir`I ayartıp babasından istetmesini söyler ve
anlaşma yaparlar.
Lebibe
ve Edibe ise kocalarının taşkınlıklarından bıkmıştır. Sık sık kocalarıyla kavga
etmektedirler. Köşkte düzenlenen bir baloda Lebibe, Meftun ile Mc Ferlan`ın
Mahir için yaptıkları plana, kulak misafiri olur. Mahir`in gözü ise Madam Mc Ferlan`dan başkasını
görmemektedir. İyice sarhoş olunca, Meftun`un babasının mülk senetlerini
getireceğini söyler. Aslında bunu Madam Mc Ferlan`ın sevgisini kazanmak için
yapmıştır.
Mahir,
babasının mülk senetlerini alır. Kasım Efendi bunu farkedince oğlunu
evlatlıktan reddeder. Lebibe ve Edibe de kocalarından göremedikleri ilgiyi
başkalarında ararlar. Mahir de Madam Mc Ferlan ile Meftun arasındaki anlaşmayı
öğrenmiştir. Buna dayanamayan Mahir, intihar eder.
Raci,
ailenin başına gelen tüm bu felaketlerin nedeninin Meftun olduğunu bilmektedir.
Meftun ise suçlanacak kişinin kendisi olduğunu anlayınca Paris`e geri döner.
Meftun`un
ihtiraslarının ve çevirdiği oyunların sonucu yıkılmıştır.
3-KİTABIN ANA FİKRİ: Batıdan
etkilenmemeli ve kendi örf, adet, gelenek ve göreneklerimize sahip çıkmalıyız.
Ayrıca para hırsı yüzünden kimseyi kandırmamalı ve sadece parayla mutluluğun
olmayacağını bilmeliyiz.
4-KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN
DEĞERLENDİRİLMESİ:
Meftun: Alafrangalığın aşırı etkisinde
kalmış. Bu konudaki bilgileri de hep kitaplardan kaynaklanıyor. Taklitçi ve
sahte fikirlere sahip. Parayı çok seviyor. Onu ilk önce züppe, batıyı her
davranışına kaynak yapmış bir kişi olarak tanıyoruz. Sonra para hırsı onu
sahtekar, bencil bir kişiliğe sokuyor. Sonunda yenilince de kaçıyor.
Raci: Ağabeyi gibi alafrangalığa
meraklı değil. Dürüst bir kişi çıkarcı değil. Türk görgü ve ahlak kurallarına
bağlı.
Şeküre Hanım: Yaşı ellinin üstünde, çok
konuşkan, dalgın dedikoducu, Meftun`un hareketlerine kızan ve arkasından atıp
tutan bir kişi.
Lebibe: Hassaslığı nedeniyle suçlamalara
dayanamayan duygusal ve çekingen biri.
Rabia: Başlangıçta asi, terbiyeden
yoksun görgüsüz bir kişi olarak görünüyor. Sonra duygusal, çabuk kapılan,
kararsız, zavallı biri olarak beliriyor. Romanın sonunda ise karamsar, içine
kapanık bir kişiliğe bürünüyor.
Edibe: Kendisine söylenen herşeye
inanan bir kişi. Duygularını açığa çıkarmak istemiyor. Çekingen ve kendisini
küçük görüyor.
Vesile Hanım: Dedikoducu, çocuklarını ve
kendisini yaz, kış besledikleri halde Lütfiye Hanım`I kıskanıyor. Menfaatkar
bir insan.
Lütfiye Hanım: Oğlu Meftun`un isteklerine pek
ayak uydurmasa bile yine de onunla övünen, ailenin bütün kadınları gibi
dedikoducu, meraklı bir kişi.
Mahir: Aslında dürüst bir kişi. Ama
kolay kanan, zayıf bir kişiliği olan, duygularına hakim olamayan bir kimse.
Azize Hanım: Dedikoducu, cahil bir kadın.
Aklına gelen herşeyi sonunu düşünmeden söylüyor.
Kasım Efendi:
Cimri, kuralcı bir adam. Katı tavırları var. Herşeyden çok paraya önem veriyor.
Para sevgisi, aile arası duygularını da yok etmiş.
5-KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER: Kitaptaki
olaylar karışık olduğundan anlaşılması zor bir kitap; fakat alafrangalıktantan
bahsedilmiş ve onun neden olduğu aile kavgaları, geçimsizlikler çok iyi
anlatılmıştır.
6-KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ: İstanbul`da
doğdu. Hünkar yaverlerinden Sait Paşa`nın oğludur. Özel öğrenim gördü. Henüz
küçük yaşlardayken hikaye ve roman yazmaya başladı. İlk eserlerini Ahmet Mithat
Efendi`ye götürdükleri zaman inanmamıştı. Kısa süreli memurluklarda bulundu.
Hayatını yazarlık yaparak sürdürdü. İlk romanı olan Şık, Ahmet Mithat
Efendi`nin Tercümanı Hakikat adlı gazetesinde yayımlandı. Bunu diğer eserleri
izledi. Sayısı yetmişi bulan eserleri arasında en çok romanlarıyla tanındı. Bu
tür eserlerinde çoğunlukla kenar mahalle insanlarını, sosyal sorunları, batıl
inanışları, aile geçimsizliklerini iyi bir gözlemci gibi ortaya koydu. Bu
gözlemciliğinin sonucu olarak İstanbul hayatından çok canlı sahneler yansıtıp,
çok kuvvetli tipler çizdi. Ahmet Mithat geleneğini sürdüren önemli
yazarlarımızdan biri oldu.
Yorumlar
Yorum Gönder