Kitabın Adı :Hayvan
Mezarlığı
Kitabın Yazarı :Stephen KING
Yayın Evi ve Adresi :Altın kitaplar yayınevi. Celal
Ferdi Gökçay sk. Nebioğlu İşhanı Cağaloğlu/İSTANBUL.
Basım Yılı :1990
1.
Kitabın
konusu: Büyülü bir hayvan mezarlığının Creed ailesi üzerindeki etkisi.
2.
Kitabın
özeti:
Louis karısı ve iki çocuğu
ile Chicago’dan Ludlow’da ormanın hemen yanında bulunan bir eve taşındı. Eve
yerleştiler ve daha sonra yan komşuları ile tanıştılar. Komşuları çok yaşlı bir
çiftti. Jud ve Norma Crandall. Kısa süre sonra Jud ile Louis ahbab oldular. Her
akşam birlikte bira içip Ludlow hakkında konuşuyorlardı. Louis ve ailesi bir
hafta sonu evlerinin bahçesinde oturuyorlardı, Jud aileyi görüp yanlarına gitti
ve onlara yakında bulunan hayvan mezarlığını görmek isteyip istemediklerini
sordu. Louis Eileen’nin çok istemesi üzerine teklifi kabul etti. Jud ve bütün
aile yola koyuldular. Yarım saat sonra hayvan mezarlığına vardılar. Jud Louis
ve ailesine, aşağıda bulunan kasabadaki çocukların hayvanları öldüğü zaman
hayvanlarını buraya gömdüklerini söyledi. Hayvan mezarlığı çocuklar tarafından
güzelce düzenlenmişti. Etraftaki gereksiz ot ve çalılıklar çocuklar tarafından
koparılmıştı. Jud Eileen’i buraya tek başına gelmeye kalkışırsa ormanın içinde
kaybolacağı konusunda uyardı. Hayvan mezarlığını gördükten sonra bütün aile ve
Jud eve döndü. Evin kedisi Church kapının önünde Eileen’i bekliyordu aslında
Church evin değil Eileen’in kedisiydi. Eileen kedisini o kadar çok seviyordu ki
bazı akşamlar kedisi ile birlikte yatıyordu. Evi yerleştirme işi yaklaşık bir
hafta sürdü ve daha sonra Louis asıl mesleği olan doktorluğa başladı. Yakında
bulunan bir üniversitede rahatsızlanan öğrencileri tedavi ediyordu.
Birgün
kafası yarılmış Pascow adında bir öğrenci revire getirildi, fakat Louis daha
öğrenciyi muayene edemeden öğrenci öldü. Daha ilk gününde böyle bir durumla
karşılaşması Louis’i çok etkilemişti. Louis her akşam Jud’un yanına gidiyor,
birkaç bira içip gündelik hayat hakkında
konuşuyorlardı. Jud seksen yaşında o bölgenin en yaşlı insanıydı. Louis işe
başladıktan birkaç ay sonra Rachel iki çocuğu ile Chicago’ya babasının yanına
ziyarete gitti. Louis kayınbirader’i ile arası iyi olmadığı için ziyarete
gitmedi. Ertesi sabah Jud Louis’i telefonla aradı ve church’un anayolun
kenarında kımıldamadan durduğunu ve ölmüş olabileceğini söyledi. Louis kedinin
yanına gitti ve kedinin bir kamyon çarpması sonucu öldüğünü anladı fakat
kedinin öldüğünü Eileen’a söyleyemezdi. Eileen her akşam evi arayıp babası ile
konuşuyor ve kedisinin nasıl olduğunu soruyordu. Jud bunları öğrenince Louis’e
vakit kaybetmeden kediyi bir poşete koymasını, yanına bir kazma kürek alıp
kendisini takip etmesini söyledi. Jud hayvan mezarlığı yoluna girdi ve hiç konuşmadan
yoluna devan etti. Hayvan mezarlığını geçip farklı bir yola girdiler. Jud hala
hiçbirşey konuşmuyordu ta ki ağaçlardan oluşan tepe gibi bir yere gelinceye
kadar. Tepe ağaç dallarından oluşuyordu ve burayı aşmak çok zor görünüyordu.
Jud Louis’e aşağı hiç bakmadan dümdüz yürümesini söyledi ve önden kendisi
hareket etti. Tepede sihirli bir şeyler vardı. Jud zorlanmadan tepeye
çıkabiliyordu. Daha sonra Louis de hareketlendi ve sanki birşeyler kendisini
yukarıya doğru çekiyordu. Tepeyi kolayca aştılar ve aşağı indiler. Aşağı
indiklerinde Jud Louis’e kedi için bir çukur kazmasını istedi. Louis hiçbirşey
sormadan çukuru kazdı ve kediyi gömdü ve eve doğru yürümeye başladılar.
Eve
vardıklarında Jud kediyi gömdükleri yerin eskiden Kızılderelilerin toprakları olan
büyülü bir yer olduğunu söyledi. Jud oraya gömülen hayvanların tekrar
cankandığını fakat bazı özelliklerini kaybettiklerini söyledi. Jud da köpeği
öldüğü zaman onu büyülü yere gömmüş ve köpek tekrar canlanmıştı, fakat toprak
kokuyordu ve uyuz gibi davranıyordu. Eski hareketliliği kalmamıştı. Bazı
arkadaşlarının hayvanları canlandıktan sonra çok değişmiş ve etrafa zarar
vermişti. Büyülü hayvan mezarlığının sırrını kimse çözememişti. Louis, eğer
kedi sabah döndüğünde etrafa zarar verirse onu tekrar öldürecekti, fakat eskisi
gibi olusa öldürmeyecekti. En azından kedinin gerçek bir kopyası evde
duracaktı. Eileen bunu farketse bile bu durum onu kedinin öldüğünü
öğrenmesinden daha az etkileyecekti. Kedi eve eski hali ile dönmüştü. Jud’un
söylediği gibi toprak kokuyor ve uyuz davranıyordu. Rachell ve çocuklar eve
döndüklerinde Eileen kedideki değişimi farketti, fakat kedinin yaşlandığını
düşünerek kimseye birşey sormadı. Artık kediyle yatmıyordu çünkü kedi sürekli
toprak kokuyordu. Kısa süre sonra ailede bütün işler bir raya oturdu. Eileen
her sabah okula gidiyor ve öğleden sonra geliyordu. Louis her sabah işe gidip
akşam geliyordu ve üç yaşında olan Gage her gün biraz daha büyüyordu. Son
günlerde babası ile sürekli kovalamaca oynuyorlardı. Bir hafta sonu bütün aile
evlerinin bahçesinde piknik yapıyordu. Gage bir ara ailenin yanından uzaklaştı.
Louis Gage’in uzaklaştığını farkedince
arkasından durması için bağırdı ve arkasından koşmaya başladı. Gage anayola
doğru ilerliyordu, babasının sesini duyunca kovalamaca oynadıklarını sanıp daha
da hızlanmaya başladı. Louis oğlunun yola çıkmasını engelleyemedi ve Gage yola
çıktığı anda bir tanker ona çarptı. Gage yirmi metre ileriye uçtu, narin başı
vücudundan koptu.
Louis ve
ailesi bir hafta bu olayın şokundan kurtulamadı. Eileen kardeşinin fotoğrafını
almış ve elinden hiç bırakmıyordu. Bir hafta sonra Gage’in cenaze töreni vardı.
Cenaze töreni bittiğinde Louis’in kafası çok karışıktı. Gage’in yokluğuna
kendisini alıştıramıyordu. Aklında sürekli hayvan mezarlığı fikri dolaşıyordu.
Kediyi gömmüştü ve kedi tekrar canlanmıştı. Uyuz hareketleri ve toprak kokması
dışında kötü bir tarafı yoktu. Ayrıca büyülü bir şey onu hayvan mezarlığına
doğru çekiyordu. Uzun süre düşündükten sonra karısını ve kızını olayın şokunu
üzerlerinden atmaları bahanesi ile Chicago’ya gönderdi ve oğlunu hayvan
mezarlığına götürmeye karar verdi. Çok zor şartlar altında oğlunu mezarlıktan
kaçırıp hayvan mezarlığına götürdü. Oğlunun ölümünden dokuz gün geçmişti. Eve
döndüğünde vücudunun hiçbir yeri tutmuyordu. Sabah uyandığında Gage eğer etrafa
zarar verirse ailesinin haberi olmadan onu öldürecekti. Yattı ve hemen uyudu. O
gece Eileen ve Rachell Chicago’da bulunuyordu. Eileen rüyasında babası ile
ilgili kötü bir rüya gördü ve annesinden babasının yanına gitmesini istedi.
Rachell da Louis’in kendilerini evden uzaklaştırması konusunda süpheleri vardı
ve hemen evi aramaya karar verdi. Evi aradı fakat kimse cevap vermiyordu,
belirli peryotlarla tekrar aradı fakat cevap veren yoktu. O gece yola koyuldu
ve sabaha doğru evin önüne vardı. Arabadan indiğinde Jud’un evinin kapısının
açık olduğunu farketti ve başına birşey gelmiş olabileceğini düşünüp içeri
girdi. Giriş katını dolaştı fakat kimse yoktu. İkinci kata çıktı ve mutfağın
kapısının açık olduğunu farketti. Mutfağa gittiğinde Jud Crandall’ın ölü
vücudunu gördü. Cesedin yanında Gage duruyordu. Gage annesini görünce elleri arkada annesine doğru koşmaya başladı
ve yanına geldiğinde elindeki neşter ile boğazını kesti. Jud’u da Gage
öldürmüştü. Neşteri ise kendi evlerine gidip babasının çantasından almıştı.
Louis sabah kalktığında Jud’un kapısının önündeki arabayı gördü ve içinde bir
kuşku oluştu. Aşağı kata inip dört şırınga içine morfin doldurdu ve bu arada
çantasında neşterinin bulunmadığını farketti. Jud’un evine doğru hareketlendi.
Şırıngalardan bir tanesi ile Church’u öldürdü ve yoluna devam etti. Jud’un
evine girdi ikinci katın mutfağına geldiğinde adeta şok olmuştu. Jud ve karısı
yerde ölü olarak yatıyordu. Bir süre karısına baktı ve sonra mutfaktan çıktı. On
metre ilerisinde Gage elleri arkasında babasına doğru yaklaşıyordu. Louis
Gage’in elini yakaladı ve şırıngaların ikisini oğluna sapladı.
Şırıngalardakimorfin miktarı çok fazlaydı ve Gage hemen öldü. Bu arada Louis
cesedin hayvan mezarlığına ne kadar geç gömülürse o kadar çok zararlı olduğunu
farketti. Karısını dışarıya çıkarıp evi yaktı. Vakit kaybetmden karısını hayvan
mezarlığına götürdü ve gömdü. Sabah olduğunda eski karısı geri dönmüştü.
3. Kitabın ana fikri:
Louis Creed’in kedisi ve
oğlunu kaybettikten sonra onları hayvan mezarlığına gömmesi ve bu olyın
sonuçları.
4.Kitaptaki olayların ve şahısların
değerlendirilmesi:
Louis Creed:
Creed ailesinin babası. Ludlow kasabası
yakınlarında bir üniversitede doktor olarak çalışıyor. Ailesine çok bağlı ve çabuk
sinirlenen bir kişiliğe sahip.
Rachell Creed:
Louis’in karısı. Çocukların eğitimi ile çok
ilgilenen, aile bağları çok kuvvetli ve ayrıca çabuk sinirlenen bir kişiliğe
sahip.
Eileen :
Creed ailesinin tek kızı. Kedisini çok sever ve
ayrı kalmaya dayanamaz.
Gage :
Creed
ailesinin en küçük bireyi. Konuşmatı ve yürümeyi yeni yeni öğrenmeye başlayan
bir kişi.
Jud Crandall:
Kasabanın en tecrübeli ve en yaşlı kişisi. Çok
soğukkanlı bir kişi. Louis’e kasabaya alışmasında ve hayvan mezarlığı ile
tanışmasında yardımcı oldu.
Norma Crandall:
Jud’un karısı. Romatizmalarından
rahatsız ve çok yaşlı bir kişi.
5.Kitap hakkındaki şahsi görüşler:
Kitap
baştan sona heyecan ve devamını merak edici bir biçimde anlatılmış çok akıcı
bir kitap. Kişilerin psikolojik durumları ve içinde bulundukları sosyal durum
iyi bir şekilde aktarılmış, fakat kitabın sonunda sanki kişide tam bir sonuca
ulaşılmamış gibi bir his uyandırıyor.
6.Kitabın yazarı hakkında bilgi:
Stephen King 1947 yılında Portland'da doğdu. Annesi ve babası ayrıldıktan
sonra, ağabeyi David ile annesinin yanında büyüdü. 1973 yılı baharında
"Göz" adlı romanı yayınlandı.
Zamanla kısa hikayelerden roman
yazmaya, ardından da senaryo çalışmalarına yöneldi. Bir süre, senaryosunu
yazdığı filmlerde hem oyunculuk, hem yönetmenlik yaptı. 1974'te Colorado'ya
taşınan King, burada "Medyum" adlı kitabını yazdı ve 1975 yazında
yeniden Maine'e döndü. Aynı yıl içinde "Mahşer" adlı yapıtını kaleme
aldı. Eserleriyle, birçok ödül kazanan Stephen King korku-gerilim dalında bir
klasik olmuştur. Ülkemizde de büyük bir hayran kitlesine sahip olan King;
"Kujo, Hayvan Mezarlığı, Christine, Tepki ve Sadist" gibi birçok
unutulmaz yapıta imzasını atmıştır. King'in Richard Bachman takma adıyla
yazdığı az sayıda kitabı da bulunmaktadır.
En iyi romanları: King'in neredeyse tüm eserleri dünyada
büyük bir beğeni toplamış ve tamamına takını en çok satanlar listelerinde
aylarca 1 numara olmuştur. Bununla birlikte subjektif bir yorumla en iyi
eserleri şu şekilde sıralanabilir:
1- O
2- Sis
3- Tılsım
4- Medyum
5- Ejderhanın Gözleri
6- Mahşer
7- Gerekli Şeyler
8- Hayvan Mezarlığı
9- Christine
10- Kujo Ayrıca bu listeye dahil edilmemesine rağmen bir seri olan Kara Kule serisinin de geniş bir hayran topluluğu olduğunu ve farklı bir türde kaleme alındığı için, klasik King okumayan kişilerden bile milyonlarca okuyucusu olduğunu belirtmek gerekir.
1- O
2- Sis
3- Tılsım
4- Medyum
5- Ejderhanın Gözleri
6- Mahşer
7- Gerekli Şeyler
8- Hayvan Mezarlığı
9- Christine
10- Kujo Ayrıca bu listeye dahil edilmemesine rağmen bir seri olan Kara Kule serisinin de geniş bir hayran topluluğu olduğunu ve farklı bir türde kaleme alındığı için, klasik King okumayan kişilerden bile milyonlarca okuyucusu olduğunu belirtmek gerekir.
Yorumlar
Yorum Gönder