1- GÖKTÜRK ALFABESİ
Türkçe'nin yazıldığı
il alfabe, bugünkü bilgilere göre Batı'da "runik" diye tanınan
Göktürk alfabesidir. Bu alfabenin eski Türk damgalarından doğduğu, dolayısıyla
Türkler tarafından icat edildiği kabul edilmektedir. Türkler arasında VII-IX.
yüzyılla arasında yaygın olarak kullanılmıştır. Bu yazıya Batı'da runik
denmesinin sebebi harflerinin eski İskandinav yazıtlarında kullanılmış ve runik
alfabe diye adlandırılan yazınız harflerine benzemesidir. Bu alfabe Danimarkalı
William Thomsen tarafından çözülmüştür. Göktürk alfabesiyle yazılan 732 yılında
yazılan Kültigin abidesi Türk edebiyatının yazılı ilk eseri sayılmaktadır.
38 harften oluşan
alfabenin 4'ü sesli, 26'sı sessiz, 8'i ise bitişken harftir. İçinde yuvarlak
ünlü (o, ö, u, ü) bulunan sözleri doğru okuyabilmek için o sözleri önceden
bilmek ve kestirmek gerekir. Sağdan sola ve yukarıdan aşağıya doğru yazılır.
Harfler birbiriyle bitişmez; taş ve eşya üzerine kazınmaya elverişlidir.
2- UYGUR ALFABESİ
Türkler'in Göktürk
alfabesinden sonra ve Arap alfabesinden önce kullanmış oldukları yazı
sistemleri içinde en önemli alfabedir. VIII. yüzyıldan XVIII. yüzyıla kadar
Doğu Türkistan'dan İstanbul'a kadar geniş bir alanda kullanılmıştır. Bu alfabe
Ârâmî kökenli Soğd alfabesinden çıkmıştır. Genellikle Uygur yazısı olarak
bilinen bu yazınız diğer Türkler'ce de kullanılmış olması mümkündür. Uygur
alfabesi Türkçe^nin yazımı için elverişli olmadığı halde 1000 yıl gibi uzun bir
süre kullanılmıştır. Uygur alfabesiyle yazılmış eserlerin çoğunu Budizm,
Maniheizm ve Hristiyanlık'a ait metinler meydana getirir. Bu alfabe Türkler
İslâmiyet'i kabul ettikten sonra da kullanılmıştır. Kutadgu Bilig denilen
eserin üç nüshasından biri Uygur harfleriyle yazılmıştır.
18 harften oluşan
alfabenin 4'ü sesli 14'ü sessiz harftir. Arap alfabesinde olduğu gibi harfler
başta, ortada ve sonda farklı biçimde yazılmaktadır.
3- ARAP ALFABESİ
Tarih boyunca Türk
diline uygulanan yazılar arasında en uzun sürelisi, aynı zamanda en yaygın
olanı ve muhtemelen Türkler'in İslâm'a girmeye başladıkları IX. yüzyıldan
itibaren kullanılmıştır. Hâlâ bu alfabeyi kullanan Türk halkları vardır.
Türkçe'yi Arap harfleriyle ilk defa yazanlar Karahanlılar olmuştur. Mevcut
bilgilere göre bu alfabeyle yazılan ilk metin Divanü Lûgati't-Türk adlı
eserdeki yazılardır.
4- LATİN ALFABESİ
1928'de Atatürk'ün
yaptığı harf inkılâbıyla Türkiye Türkçesi'nin yazımında kullanılan en son
alfabe Latin alfabesidir. Bu alfabe bugün Türkiye'den başka Kıbrıs ve
Yugoslavya'daki Türkler'ce de kullanılmaktadır.
29 harften oluşan bu
alfabenin 21'i sessiz, 8'i sesli harftir. Sağdan sola doğru yazılır. Harfler
birbiriyle bitiştirilerek de bitiştirilmeyerek de yazılabilir. Bu alfabede yer
alan harfler asıl Latin alfabesinden farklıdır. Asıl Latin alfabesindeki
"q/Q", "x/X" ve "w/W" harfleri yoktur. Buna
karşılık ı, ö, ü, ğ, ç ve ş harfleri vardır.
5- KİRİL (SLAV)
ALFABESİ
Osmanlıca ve Türkiye
dışındaki Türk dil ve lehçelerinin yazımında Arap alfabesinden sonra en geniş
ölçüde kullanılan alfabedir. XVIII. yüzyıl başlarında Hristiyanlık'ı yaymak
için Çuvaşlar'a giden Ruslar bu dili kendi harfleriyle (Kiril) yazdılar. Eski
Sovyetler Birliği idaresindeki Türkler'ce 1937-1940 yılları arasında
Stalin rejimi tarafından bu alfabe kabul ettirilmiş ve her Türk boyu için
farklı alfabeler yapılmıştır. Bunun sonucunda Türkler arasında 20 ayrı Kiril
alfabesi kullanılmıştır. Bugün de bu alfabeyi kullanmaya devam etmektedirler.
Ancak Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra alfabe değiştirme eğilimleri
kuvvetlenmiştir. Ayrıca Türk Cumhuriyetleri arasında kültür alışverişini daha
sağlıklı yapmak için ortak alfabe çalışmaları devam etmektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder