KİTABIN ADI: Ramses,
Kadeş Savaşı
KİTABIN
YAZARI: Christian JACQ
YAYINEVİ
VE ADRESİ: Remzi Kitabevi
BASIM
YILI: 1999
1.KİTABIN
KONUSU: Kitap, M.Ö. 13.
yy.da Mısır firavunu I. Seti’nin ölümünden sonra yerine geçen oğlu II.
Ramses’in firavunluk döneminde ülkesinde ve çevresinde dönen entrikaları ve
Mısır’ı tehdit eden Hititlilerle yapılan Kadeş savaşını anlatmaktadır.
2.KİTABIN ÖZETİ:
II. Ramses, babası I. Seti’nin ölümünden
sonra M.Ö. 1279 yılında tahta çıkmıştır. Ancak
genç yaşı ve deli dolu haraketleri ile tepkiler almıştır. Bu işi
yapabilecek, yani Mısır’ı yönetecek bir firavun olarak görülmemiştir. Ayrıca
kendisinin firavun olması gerektiğini düşünen ağabeyi Şenar’ın da büyük
düşmanlığına maruz kalmıştır. Bunlara rağmen Ramses, büyük başarılara imza
atmış, çeşitli yerlere tapınaklar yaptırmış, ve Memfis’te bulunan ülke
merkezini Pi-Ramses’e taşımıştır.
Böylece çevre ülkelerin oluşturdukları tehlikelere karşı yapılan savunma
savaşlarını da daha hakim bir yerden yönetmeyi amaçlamıştır.
Fakat ağabeyi Şenar, vazo ticareti
ile uğraşır görünen bir Hitit casusu ile işbirliği yaparak kardeşi Ramses’ı
Hititliler karşısında yenik duruma düşürüp onun yerine firavun olmayı ve ülkeyi
yönetmeyi amaçlamıştır. Kızkardeşi Dolant ve kocası, kendini Libyalı bir büyücü
olarak tanıtan Ofir isimli, Hitit casus şebekesinin başı olan birinin
yalanlarına uyarak Ramses’e ve karısı Nefartari’ye karşı çeşitli kötülükler
yapmaya kalkışmışlardır. Ofir, tek tanrılı bir dini yaymaya çalışan biri olarak
kendini tanıtmış, Ramses’in veyandaşlarının inandığı tanrıların sahte olduğuna
ve ülkeyi felakete götüreceğine halkı inandırarak taraftar toplamaya
başlamıştır. Böylece, çok tanrılı bir din anlayışı olan Mısır’da iç kargaşalık
yaratmaya çalışmıştır. Aynı zamanda Ramses’e ve karısına karşı büyüler
yapmış onları yok etmeye çalışmıştır.
Fakat bütün bunların altında yatan asıl amaç yaptığı casusluğu örtbas etmek
Hititlilere daha rahat bir biçimde mesajlarını iletmektir.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen,
talih Ramses’ten yanadır. Ayrıca yakın arkadaşlarından dışişleri ustası Aşa,
büyücü Seatu ve başkatibi Ameni ona her konuda yardım etmekte bütün kötülüklere
karşı onun yanında yer almaktadırlar. Ayrıca Ramses’in yakın korumalığını
üstlenen aslanı ve köpeği de ona hiçbir düşmanı yaklaştırmamaktadır.
Ülke içinde bu olaylar meydana
gelirken ülkeyi ve Ramses yönetimini yok
etmeyi amaçlayan bu kadar faaliyetin yanında dış tehdit olan Hititliler de boş
durmamakta Mısırlılara karşı bir saldrı planlamaktadırlar.
II. Ramses, bütün bunları izledikten
sonra ülkesini ve askerlerini bu savaşa hazırlamaya başlamıştır. Emrindeki
komutanlar ve askerler ise bu savaşın ülkeyi felakete sürükleyeceğini
Hititlilerin Mısır’ı yenip ülkeyi paramparça edeceklerini savunuyorlardı. Fakat
Ramses kendinden emin bir şekilde savaşın ülkesi ve firavunluğu için gerekli
olduğunu ileri sürerek adamlarını ikna etmiştir.
Bir süre sonra hazırlıklarını tamamlayan Ramses ilk olarak Hititlilerin
ele geçirdiği kaleleri kolaylıkla geri alır. Daha sonra gözde kalesi olan
Kadeş’te çarpışmaya karar verir. Bu kararda en önemli etken, Hititlilerin içine
casus olarak sızan Aşa’nın verdiği bilgiler olmuştur. Çünkü Aşa Hititlilerin
içine sızp onların saldırı planladığını öğrenmiştir.
Ramses de bunun üzerine
Kadeş’e doğru harekete geçmiştir. Amacı Kadeş’i ele geçirmektir. Bu amaçla
emrindeki dört tümen ve yardımcı kuvvetlerle bugünkü Suriye’de çeşitli kaleleri
ele geçirir. Oradan da Kadeş’e yönelir. Buna karşılık da Hititlerin imparatoru
Muvatallis Kendisine bağlı devletlerden büyük bir birlik oluşturur. Tabii bu
arda Hititliler arasında da çeşitli iktidar savaşları olmaktadır. Hitit
İmparatoru Muvatallis oğlu Urhi-Teşhup’a orduyu eğitme görevi vermiştir fakat ona
güvenmemektedir. Bu nedenle asıl savaş planını oğluna açıklamamış, yerine onun
kardeşi iyi bir diplomat olan Hattuşil ile ortaklaşa bir plan geliştirmiştir.
Muvatallis, bu savaşın kendi imparatorluğunu sağlamlaştırmak ve Hititlilerin
yayılmacı politikasına ters düşmediğini göstermek ister. Oğlu Urhi-Teşhup da
savaşın başarısına sahip çıkarak iyi bir komutan olduğunu kanıtlayıp babasının
tahtına geçmeyi planlamaktadır.
Muvatallis, kendi birliklerini ve
bağlı devletlerden oluşturduğu birliği kentin arkasındaki tepeye saklar, fakat
ordunun daha kuzeyde Halep’te olduğu yönündeki yanıltıcı haberleri yayar.
Ramses’in Kadeş yakınlarına geldiğinde çıkardığı bir keşif kolu, köylü
kılığında iki Hititli öncü askeri yakalayıp getirir. Bu askerlerin
söylediklerine kanarak Asi ırmağı vadisi boyunca dar bir yürüyüş kolu halinde
ilerlemeye başlayan Ramses ve ordusu tepenin ardından çıkan Hititlilerle
karşılaşınca şaşkına döner. Hititliler ırmağı geçerek Mısırlıların bir tümenini
bozguna uğratır ve Mısır kampına doğru hücuma başlarlar. Ardından bir tümeni
daha dağılan Ramses, Hititlilere arkadan saldıran yardımcı kuvveti ve
kendisinde bulunduğu iddia edilen güneşin gücüyle Hititlileri ırmağın kıyısına
kadar itmeyi başarır.Hatta Hititliler bir süre sonra Kadeş kalesine sığınmak
zorunda kalırlar. Muvatallis, savaşın galibi olarak Ramses’i gösteren ve
kendisini yenilmiş ilan eden resmi bir belgeyi Ramses’e vererekyenilgiyi kabul
eder. Böylece Ramses, Aşa’yı kurtarır ve arkadaşlığa verdiği önemi kanıtlar.
Daha sonra ülkesine dönen Ramses
başarılı bir komutan ve güçlü bir
firavun olarak ülkesinde coşkuyla karşılanır. Burada ağabeyi Şenar, yaptığı
kötülükler ve işlediği suçlardan dolayı tutuklanır. Fakat ellerinden kaçar.
Casus Ofirde ülkeden kaçar. Ofir’in etkisinde kalan Musa Ramses’in
kızkardeşinin kocasını öldürdükten sonra ülkeden kaçar ve Yahudileri biraraya
getirmeye çalışır. Yavaş yavaş tektanrıcı anlayış içinde Tanrı’ya yönelmiş
peygamberliğini ilan ederek firavuna karşı çıkmaya hazırlanmaktadır. Bu arada
casus Raya, bir kaza sonucu ölür.
Firavun II. Ramses’in
ülkesi ve firavunluğu o anda tehlikeden arınmış görünmektedir. Fakat tehlikeler
tamamen yok olmamıştır. Ramses’in bütün düşmanları ona ve Mısır topraklarına
karşı tekrardan güçbirliği yapıp saldırmak için uygun zamanı beklemektedirler.
3.KİTABIN ANA FİKRİ :
Ağabeyi ve düşmanları tarafından engellenmek istenen II. Ramses’in hayat serüveni boyunca yaşadıklarını ve
Mısır'a kazandırdıklarını anlatmaktadır.
4.KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLERIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
II.Ramses: Mısır
kralıdır.
Nefertari : II.Ramses’in karısıdır.
Musa :
II.Ramses’in yakın
arkadaşlarından birisidir.
Aşa :
Mısır’ın dışişleri bakanıdır.
Ameni :
Sandalet taşıyıcısı ve başkatiptir.
Şenar : II.Ramses’in ağabeyidir.
Dolant :
II.Ramses’in kızkardeşidir.
Ofir : Libyalı büyücü ve casus
şebekesinin başıdır.
Raya :Vazo ticaretiyle uğraşan Hitit
casusudur.
Mutavallis : Hitit
imparatorudur.
5.KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER: Her ne kadar kitapta bir tarihi
olay ele alınıyor olsa da, eser bir tarih
kitabı veya bilimsel araştırma şeklinde ele alınmıştır. Kitap durağan ve
tasvirlerle bezenmişti. Buna ek olarak tam bir subjektiflikle anlatılmıştır.
Zaman zaman zor sıkılan okurların bile sınırlarına dayandığını söylemeliyim.
Birbirinden bağımsız gibi görünen bir sürü olayın kitabın sonunda
kesişmesi ise kitabın üslubuna ayrı bir renk katmış. Kitap öyküsü ve
sürükleyici serüveni açısından oldukça başarılı olmuş. Fakat çeviri bir kitap
olmasından kaynaklandığını düşündüğüm büyük bir boşluk kendini hissettirmiş.
6.KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:
1947'de Paris'te doğdu. 13 yaşındayken hayatına yön verecek kitabı
okudu: Jacques Prienne'nin "Eski Mısır Uygarlığı Tarihi". Bunu takip
eden 5 yıl içinde 8 roman yazdı. Böylece edebiyat kariyeri başlayan Jacq, 50
yaşına geldiğinde 50'nin üstünde eser vermişti. 17 yaşında Mısır'da geçirdiği
balayı sırasında II. Ramses'in devrilmiş olan dev heykeliyle ilk kez
karşılaştı. Jacq'ın kaderi artık belirlenmişti. 21 yaşında Sorbonne
Üniversitesi'nde Mısır bilimi (Egyptology) ve arkeoloji eğitimi gördü.
Çalışmalarını sürdürüp Eski Mısır konusunda doktora yaptı. 1986'da doktora tezi
Editions du Rocher tarafından yayınlandı. Böylece akademik kariyeri ve ünü
sağlamlaştı. 20 bilimsel makale yayınladı. "Büyük Firavunların Mısır"
adlı makalesi 1981'da Academie Française ödülünü aldı. 1987'de yazdığı
"Mısırlı Champollion" adlı romanıyla dikkatleri çekti ve büyük bir ün
kazandı. Tehlikede olan tarihi alanların korunması için halen başkanlığını
sürdürdüğü Ramses Enstitüsü'nü kurdu. 1995 yılında Alexander Dumas'nın ve 19.
yüzyılın diğer ünlü dizi roman yazarlarının izinden giderek II. Ramses'in
hayatını anlatan 5 ciltlik romanını yazdı.
Yorumlar
Yorum Gönder