KİTABIN
ADI
|
KENDİ AYAKLARI ÜSTÜNDE
|
KİTABIN YAZARI
|
İPEK ONGUN
|
BASIM TARİHİ
|
1999
|
KİTABIN YAYIM MAKSADI
|
GENÇLERİN YAŞAMLA GELEN SORUNLARINA YARDIMCI OLABİLECEK
MESAJLAR VERMEK.
|
KİTABIN ÖZETİ / TANITIMI :
KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE DURMAK :
Romanın Kahramanları :
Serra : Kitabın asıl kahramanı, yazarın kendisi.
Sıla : Serra’nın kuzeni.
Zafer: Serra’nın duygusal ilgi duyduğu erkek arkadaşı.
Mualla Hanım : Öğretmen.
Günlük 24
Haziran’la başlar. Serra yaz tatili için gittiği İzmir’deki Kuzeni Sıla’nın
anlattıklarıyla konuya başlar. Arkadaşı Zeynep’in Amerika’da okuyan Nilgün
ablasının Amerikalı bir gençle evlenme kararı alması ve bunun evdeki
yankılarından bahseder. Yaşlıların bu olaya yaklaşımına, anne babanın olaya
olumlu yaklaşımına ve genç yaşta Nilgün’ün aldığı böyle bir kararın etrafında
yarattığı izlenimlerden bahsediyor. Bu arada Sıla’nın uçuk hareketlerine, ne
olduğu belli olmayan mankenlik ajansına manken olmak için başvurmasına, kendini
tanımadığı kişilere kaptırıp bir görüşte aşık olmasına ve sorumsuzca fevri
hareketlerine yer veriyor. İzmir’den arkadaş grubuyla bir Akdeniz turuna
katılır. Bu, annesinden ayrı ilk çıkacağı yolculuklutr. Kendisi on sekiz
yaşlarına yeni girmiş lise iki öğrencisidir ve bu geziyi kendi ayakları
üzerinde durmanın ilk aşaması olarak görmektedir. Kendisinde çok büyük
değişiklikler görmeye başlamıştır. Bir kere, annesini iş nedeniyle üç günlük
dış geziye göndererek bu süre zarfında evde yalnız kalmaya ikna etmiş ve bunu
da çok güzel başarmıştır.
Erkek arkadaşının
başkasıyla çıkıyor olması onu yıkmıştır, ama bunun gençlikte yaşanan ilk
aşklardan olduğunu, unutlması gerektiğini yaşayarak ve tecrübe edinerek
öğrenmiştir ve bunu da olgunlaşmanın bir aşaması olarak görmüştür. Arada bir
Ankara’ya babaannesinin yanına ve ayrı yaşayan babasına ziyarete gider.
Babasının evlenmeyi düşündüğü yeni bayandan, olgun görünen yetişmiş insanların
da aynı çocukluk hatalarının yapabileceklerini ima eden konuları duyar. Daha
çok okul çevresinde olup bitenlere günlüğünde yer verir. Özellikle öğretmeni
Mualla Hanım’ın hayata atılmak ve kendi ayakları üzerinde durmakla ilgili
verdiği tavsiyeler öğrencileri bayağı etkilemektedir. Meslek seçimi konusunda
şimdiden karar vermeleri tavsiyesi üzerine, Serra da içinde gizli kalan gezme
ve görme tutkusunun onu turizm mesleğine daha yatkın olduğunu keşfetmesini
sağlar. Bunun içinde hafta sonları bir turizm acentasında çalışmaya gider.
Burada gerçekten aradığı mesleğin turizm olduğunu keşfeder ve kararını verir.
Mualla hanım o yıl 10 Kasım’ı Ankara’da Anıtkabir ziyareti şeklinde düzenler.
Serra bu geziden çok etkilenir ve bu geziyle ilgili “10 Kasım ve Atatürk” diye
içinden geldiğince bir kompozisyon yazıp bunu Mualla Hanım’a verir. Kompozisyon
çok beğenilir ve bunu bir dershanenin düzenlediği Amerika’ya gezi ödüllü “10
Kasım ve Atatürk” konulu kompozisyon yarışmasına gönderirler. Yarışmada da
Serra’nın yazısı birinci gelir ve iki haftalık Amerika gezisini kazanır. Şubat
tatilinde de yine yalnız olarak yeni yerleri ve dünyayı keşfetmek için yola
çıkar. Sırf bu geziye çıkmak için bile pasaport, vize, uçak bileti alma gibi
birçok konuyla Serra ilk defa karşı karşıya gelir ve tüm bunları yaşayarak
üstesinden gelmeyi başarır. Serra kendisinin ayakları üstünde durmasını
sağlayacak yıldızını bulmuştur. Artık kararını vermiştir ve turizmci olacaktır.
Akdeniz gezisi, yazı yarışmasını kazanması ve ABD gezisinin kendisine çok
şeyler kazandırdığına inanır. Hem gönlü hem de kafası zenginleşmiştir. Cüneyt’e
gelince tüm gezi boyunca hatırlamamıştır bile.
A. KİTABIN ANA FİKRİ :
Bu kitabı
okurken, mutluluğu başkalarının gözlerinde değil, kendi içlerinde aramanın
önemi fark ediliyor.
B. KİTABIN GETİRDİĞİ
YENİLİKLER :
13 – 18 yaş arası
grup için tüm dünyada kitaplar varken ülkemizde olmayışını fark eden yazar İPEK
ONGUN bu boşluğu “Kendi Ayaklarının Üstünde Durmak” ile doldurmaya çalışmıştır.
C. KİTAP HAKKINDA GENEL
DEĞERLENDİRME VE TEKLİFLER :
Eser, yazarın
kendi ağzından kendi gençlik yıllarını anlatan günlükler şeklinde yazılmış.
Günlükleri mektup şeklinde evin penceresinden görünen en çok sevdiği kiraz
ağacına anlatıyormuş gibi yazmıştır. Gençlere yer veren akıcı ve dinlendirici,
ama her kesimin zevkle okuyabileceği bir eserdir.
Yorumlar
Yorum Gönder