1.
Cümlede anlam
Cümle, bir fikri bir
duyguyu, ve düşünceyi, bir oluş ve kılışı tam olarak bir hüküm hâlinde anlatan
kelime grubudur. Sözcük anlam
birimi, cümle yargı birimi, paragraf ise düşünce birimidir.
Cümlede
vurgu:
*a Fiil cümlelerinde yüklemden önceki sözcük vurguludur.
Akşama kadar evi temizledik.
Size geleceğiz yarın.
*b
Yüklemin başta olduğu fiil cümlelerinde vurgulu sözcük sonda bulunur.
Görüşürüz, akşam yurtta.
*c
Önemsenen ögeyi vurgulamanın bir yolu da onu yükleme yaklaştırmaktır.
Kardeşim dün Almanya’ya uçakla gitti.
*d
İsim cümlelerinde vurgu yüklemdir.
Sınavı kazanan şu çocuktu.
En sevdiğim ders Türkçe’dir.
*e
mi soru edatından önceki sözcük vurguludur.
Beni dün telefonla sen mi
aradın?
Sen dün telefonla beni mi
aradın?
Sen beni dün telefonla mı
aradın?
Sen beni telefonla dün mü
aradın?
Sen beni telefonla dün aradın
mı?
*f
de bağlacından önceki sözcük vurguludur.
Sen de mi geleceksin?
1.1.
cümlede anlam
özellikleri
1.1.1.
Anlamdaş Yargılar
Bir düşüncenin aynı anlama gelen başka sözcüklerle
oluşmuş veya aynı sözcüklerin yerleri değiştirilerek oluşmuş, cümlelerle ifade
edilmesidir.
*Eş anlamlı cümleleri çözerken edat ve bağlaçlara dikkat edilmelidir.
Okulumu ve öğretmenlerimi sevmiyor
değilim.
Okulumu ve öğretmenlerimi seviyorum.
Ne sen ne o bu işten anlamıyorsunuz.
Sen ve o bu işi bilmiyorsunuz.
Evi didik didik aradılar.
Evin her yerini aradılar.
1.1.2.
Yakın Anlamlı Yargılar
Anlam bakımından birbirine yakın olan cümlelerle
oluşur.
1.1.3.
Nesnel (Objektif) Yargılar
Kişisel duygu ve düşüncelere yer vermeyen, doğruluğu herkes tarafından kabul edilmiş,
kişiden kişiye değişmeyen yargılardır.
Bu gün hava bulutlu.
Romanda üç erkek bir kadın kahraman var.
Ankara Türkiye’nin başkentidir.
Atatürk üniversitesinden mezun olmuş.
1.1.4.
Öznel Yargılar
Kişisel duygu, düşünce ve eleştirilere yer veren, doğruluğu kişiden kişiye değişen yargılardır.
Necip Fazıl’ı sevmemek
mümkün mü?
Eserlerindeki tasvirler çok başarılı
Ankara Türkiye’nin en güzel kentidir.
1.1.5.
Bir Şarta(koşula) Bağlılık Bildiren Yargılar
*Bir eylem ya da durumun gerçekleşmesini başka bir eylem ya da durumun gerçekleşmesine bağlayan yargılardır.
Çalışırsan sınavı
kazanırsın.
Kitapları veririm ancak yarın
getir.
Akşama dönmek üzere
gidebilirsin.
1.1.6.
Sebep(neden)-Sonuç İlişkisi Bildiren Yargılar
*Yargının meydana geliş
sebebinin belirtildiği yargılardır.
Beni çağırmadığı için
gitmedim.
Soğuktan tir tir titriyordu.
Okula gitmedi sınıfta kaldı.
Yemek yemiyorum çünkü iştahım
yok.
Bir eylemin hangi gerekçeyle veya hangi nedenden
dolayı yapılmasıdır. Bunu bulmak için yükleme "niçin" sorusu sorulur.
1.1.7.
Aşamalı Bir Durum Bildiren Yargılar
*Bir durumun olumlu ya
da olumsuz yönde giderek değiştiğini bildiren yargılardır.
Bebek her geçen gün büyüyor.
Hasta adam gittikçe düşüyor.
Gelirimiz yıldan yıla
artıyor.
1.1.8.
Doğrudan veya dolaylı anlatıma dayalı yargılar
*Bir kişinin bir konu hakkındaki düşüncelerini ve görüşlerini
söyleyenin ağzından yansıtan anlatıma
doğrudan anlatım denir.
“Beni bir daha arama.” demiş.
*Bir kişinin her hangi bir konudaki duygu ve düşüncelerini
başka birinin kendi üslûbuyla dile
getirdiği anlatıma da dolaylı anlatım denir.
Onu bir daha aramamasını söylemiş.
1.1.9.
Karşılaştırma Bildiren Yargılar
*Durum olay ve olgular
arasındaki benzerlikleri farklılıkları ve
üstünlükleri ifade eden yargılardır.
Daha, çok, fazla, en kadar...
Ayşe senden daha uzun.
Senin kadar haylaz çocuk
görmedim.
Üçüncü sınıfın en çok çalışan
öğrencisidir.
Şu konu öncekine göre daha
zor.
1.1.10.
Karşıt Durumları Dile Getiren Yargılar
*Bir düşünce olay ya da nesnenin olumlu ve olumsuz yanlarıyla verilmesidir.
Ama, fakat,
lâkin, ancak, yalnız ne var ki bağlaçlarıyla
sağlanır.
Bu vakitte herkes yatıyor ama ben ayaktayım.
Herkes düğüne gitti fakat biz gitmedik.
1.1.11.
Olasılık(ihtimâl) Bildiren Yargılar
*Bir eylemin gerçekleşebileceğini veya gerçekleşemeyeceğini kesinlik taşımadan belirten yargılardır.
Bu yıl mezun olmuş olabilir.
Gönderdiğim mektup onu ulaşmıştır.
Bu kitap sanıyorum yeni
çıktı.
Belki ben de sizinle gelebilirim.
İhtiyarın çok ateşi var hastaneye yatabilir.
1.1.12.
Varsayım Bildiren Yargılar
*Olmayan bir eylemi olmuş
kabul ederek ifade eden yargılardır.
Varsayalım ki sınavı
kazandın, sonra ne yapacaksın?
Diyelim ki bir ev
aldın.
Tut ki beni görmedi.
1.1.13.
Eşitlik ya da Eşitsizlik Bildiren Yargılar
Elmayı ortadan bölerek ona
verdim.
Parayı yarı yarıya bölüştük.
Mirastan payına düşene razı
oldu.
1.1.14.
Tanım Bildiren Yargılar
*Bir şeye özgü
niteliklerin belirtilmesidir.
Kısaca tanım “Nedir?” sorusunun cevabıdır.
Aşağıdakilerin
hangisinde tanım yapılmıştır ? diye
sorulabilir.
Bir şeyin ne olduğunu anlatan
ve "Bu nedir?" sorusuna cevap verebilen cümlelerdir. Örnek : İsimleri
etkileyen sözcüklere sıfat denir.
1.1.15.
Yorum Bildiren Yargılar
*Bir olayı bir görüş açısıyla açıklamak ve
değerlendirmektir.
Onun yardım sever birisi olduğunu anladım.
Yazarın tasvirleri başarılı.
*Yorum bildiren yargılar öznel yargılardır.
1.1.16.
Görecelik Bildiren Yargılar
Bana göre çok başarılı bir
insandır.
Bence başarılı olmak için
dersaneye gitmek yeterli değil.
→ DEĞERLENDİRME : Bir sanat eserinin, sanatçının veya herhangi bir durumun iyi ya da kötü yönlerini orta-ya koymaktır.
Not 1 : Değerlendirmeler, kimi zaman öznel, kimi zaman nesnel olabilir.
Örnek : Sairin şiirleri insani derinden etkiliyor. ( Öznel )
Romanda kişiler gerçek yasamdan alinmiş. ( Nesnel )
Not 2 : Bir şeyin olduğu gibi anlatılması, o şey üzerinde yorum yapılmaması değerlendirme değildir.
Örnek : Uzun boyluydu.(Yorum yok-Değerlendirme yok.)
→MECAZLI ANLATIM : Mecaz anlamlı kelimelerin kullanıldığı cümlelerle yapılan anlatımdır.
Örnek : Karşı dağlar asırlardır uyuyor.
→KARŞILAŞTIRMA : Bir düşünceyi ya da kavramı daha anlaşılır hâle getirmek için onu, başka bir düşünce veya kavramla herhangi bir yönden, benzer ya da farklı yönden kıyaslamadır.
Örnek : Hakan, Murat kadar çalışkandır.
→DOLAYLI - DÜZ ANLATIM : Cümle içinde başkasına ait bir sözü, cümleyi söyleyenin, kendi söyleyişine göre değiştirerek aktarmasıdır.
Örnek : Kardeşim bana "Kitap okuyacağım." dedi. ( Söz değiştirilmediği için düz bir anlatımdır. )
Kardeşim bana ders çalışacağını söyledi. ( Söz değiştirildiği için dolaylı anlatımdır. )
→ÜSLÛP : Bir sanatçıya özgü duyuş, görüş, anlayış, anlatış özelliğiyle, teknik, renk, güçlendirme ve söyleyiş tarzıdır.
Örnek : Sanatçı, hikâyesinde deyimleri çok kullanmış.
→ÖNYARGI : Bir olay veya kişiyle ilgili değişik sebeplerden dolayı önceden edinilen olumlu veya olumsuz yargılardır.
Örnek : Bu kitap çıktığında çok tutulacak.
→ÖNERİ: Bir konuda eksik görülen herhangi bir şeyin nasıl giderilebileceğine dair teklif getirmektir.
Örnek : Sabahleyin ders çalışırsa daha iyi olur.
→ELEŞTİRİ : Bir insani, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek için incelemektir.
Örnek : Yazar, tek boyutlu kişiler oluşturmuş.
→CÜMLE OLUŞTURMA : Bunda dikkat edilecek husus "yüklem" dir. Kurallı cümlelerde yüklem sonda olacağından yüklem olabilecek ifadeyi veya kelimeyi numaralı ifadelerden seçip diğerlerini de anlamlı ve mantıklı bir sıralamaya sokabiliriz.
SORULAR:
1.Aşağıdakilerin hangisinde tanımlama vardır?
A) Lirik şiir, akıldan çok
düşünce gücüne, düşünceden çok
duyguya yaslanır.
B) Lirik şiirde, aşkın her türlü görünüşü, bütün yönleriyle dile
B) Lirik şiirde, aşkın her türlü görünüşü, bütün yönleriyle dile
getirilir.
C) Lirik şiirde şair,
sözcükleri seçerken, onların ses ve görüntü
gücünü göz önünde tutar.
D) Lirik şiir, duyguların,
çok etkili ve coşkulu bir biçimde dile
getirildiği şiir türüdür.
E) Lirik şiirde yıllar yılı,
aşk, ölüm, din gibi belirli temalar
işlenmiştir.
2.Aşağıdaki sıralı cümlelerin hangisinde ikinci cümle
birincinin yorumudur?
A) Ayrıntıları iyi seçiyor,
bunları ustaca kullanıyor.
B) İkide bir karşıma çıkıyor,
sanki beni izliyor.
C) Bu gömleğin rengi hoşuma
gitmedi, ötekini beğendim.
D) Onlara gülüp geçmek
istiyorum, olmuyor.
E) Koluma giriyor, başlıyor
konuşmaya.
3. (I)Haklarında fazla bir şey bilinmeyen hariciyeciler
dünyasında gezinmek isteyenler için keyifle okunabilecek bir kitap. (II)Yazar,
yirmi beş yılı yurt dışında geçen, otuz yedi yıllık meslek hayatında edindiği
izlenimleri okurlara duyurmak istemiş. (III)Mesleğinin sorunlarını, iyi ve kötü
yanlarını dile getirmeye çalışmış. (IV)Çok akıcı bir dili var. (V)Kişilerin
belirleyici özelliklerini en ince ayrıntısına değin, somut bir biçimde
yansıtmış.
Bu parçadaki
numaralanmış cümlelerin hangileri, söz konusu yazarın üslubuyla ilgilidir?
A)I ve II
B)I ve V C)II ve III D)II ve IV E)IV ve V
4. Aşağıdakilerden hangisi üslupla ilgili bir
yargıdır?
A) Genellikle oyunlarının
konusu, günlük hayattaki çatışmalar ve sorunlardır.
B) İkinci romanında da halk
masallarına özgü yapıyı yinelemiştir.
C) Kişilerin iç dünyasını,
onların olaylar karşısındaki tepkileriyle ortaya koymuştur.
D) Olayları yönlendiren
sosyolojik ve psikolojik etkenler üzerinde durmuştur.
E) Yaşanılan gerçekleri hiç
değiştirmeden, alaysamalı bir tutumla işlemiştir.
5. (I)Roman
yazarken konuşmalara yer vermek çoğunlukla kaçınılmazdır. (II)Hatta salt
konuşmalardan oluşan romanlar bile vardır. (III)Bu romanlarda herhalde amaç,
tip yaratmaktır. (IV)İki satırlık bir konuşma, bir karakteri on sayfalık bir
betimlemeden daha başarılı bir biçimde çizebilir. (V)Bunun başarılı örneklerine
M. Şevket Esendal’ ın Ayaşlı ve Kiracıları adlı yapıtında rastlıyoruz.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerin hangisinde
karşılaştırma yapılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
6. Hangisinde “karşılaştırma”
söz konusudur?
A) İyi bir şair ve yazar
olmasına karşın çok tanınmış biri değildi.
B) Öykülerinde betimlemeyle
birlikte mizahi bir anlatıma da yer verirdi.
C) Sözcükleri değişik
anlamlarda kullanmaktan kaynaklanan çarpıcı bir anlatımı vardı.
D) Betimlemelerinde abartmaya
kaçan romantik bir tutum görülürdü.
E) Öykülerini de okudu ama
bunları şiirleri ve oyunları kadar beğenmedi.
7.
(I)Toroslar, Çukurova’nın bereketli topraklarını İç Anadolu bozkırından ayırır.
(II)Çukurova’yı at nalı biçiminde kuşatmış bir duvardır sanki. (III)Ovadan
bakılınca çelikten dev bir testere ağzını andıran tepeler, yaz kış ışıl
ışıldır. (IV)Toroslar öylesine sarp ve yüksektir ki kolay kolay geçilmez.
(V)Tren bile Toroslar’ ı geçerken tünelin birinden çıkıp birine girer.
Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde ”benzetme” yapılmıştır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) II ve IV E) IV ve V
8.Aşağıdakilerin hangisinde yorum söz konusu değildir?
A) Alabildiğine insan
kalabalığı vardı
Bir aydınlık geleceğe bakıyordu.
B) Bir ılık güz öylesinde
Şanlı haki torbası üstünde
C) Koymuştu kılıcını içine
kınının
Yürüyordu arasında sevgili halkının
D) İzmir’e girişini
Atatürk’ün
Bir kahve duvarındaki resimde gördüm
E) Işıktı, sevinçti, türküydü
Görseydiniz o resimde Atatürk’ü
9. (I)Bu
kitapta anlatılanlar 1940 yılında geçiyor. (II)Yazarının arka kapakta
açıkladığına göre bu yapıt, yazmakta olduğu roman dizisinin ilk kitabını
oluşturuyor. (III)Kitapta Çukurova yöresi ve bu yörede yaşayanların
birbirleriyle olan ilişkileri ele alınıyor. (IV)Bunlar içtenlik ve sevecenlikle
yoğrulmuş, yalın bir anlatımla sergileniyor. (V)Bu anlatım açık, kısa cümleli
bir dille beslendiğinden zevkle, ilgiyle okunuyor.
Numaralanmış cümlelerin hangilerinde söyleyenin kendi
düşüncesine yer verilmiştir?
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) III ve IV E) IV ve V1
10.”Kimi
yazılar bilgilendirme amacına yöneliktir.Bu tür yazıların anlatımında yazar,
kendisini olabildiğince gizler. Daha doğrusu nesnel bir tavır takınır;
duygularını anlatımına katmaz.”
Hangisinde bu parçada belirtilen anlatım özelliği
vardır?
A) Bu bölgenin bitki örtüsü
yönünden zenginliği çok yağış almasına bağlıdır.
B) Karadeniz kıyılarının,
insanı etkileyen çarpıcı bir güzelliği vardır.
C) İnsan, Efes harabelerini
dolaşırken yüzyılların ötesinde yaşar gibi olur.
D) Roman, bir köy
öğretmeninin serüvenini büyük bir ustalıkla yansıtıyor.
E) Gerilimli filmlerden
hoşlanması, onun sert yaradılışlı biri olduğunu gösterir.
11.Aşağıdaki cümlelerden hangisinin anlatımı nesnel
bir nitelik taşımaktadır?
A) Tiyatro, sinemaya göre
daha eğlencelidir.
B) Deniz kenarında yaşamaya
doyum olmaz.
C) Güneşin batışını izlemek,
insana mutluluk verir.
D) Kentlere göç edenlerin
sayısı yıldan yıla artmaktadır.
E) Resim sergisi önemli bir sanat
etkinliğidir.
12.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde öznel bir
değerlendirme söz konusudur?
A) Romanda anlatılanlar
Kurtuluş Savaşı yıllarında geçiyor.
B) Öyküdeki kişilerin dördü
erkek, üçü kadındır.
C) Romanın sonunda
kahramanların hepsi ölüyor.
D) Kitaptaki ilk öykünün
konusu köy yaşamıdır.
E) Öykülerin anlatımında bir
kuruluk, bir tekdüzelik görülüyor.
13. Aşağıdaki cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik
açısından ötekilerden farklı bir nitelik taşımaktadır?
A) Bu sanatçının resimleri,
duygu ve düşünceyi görselliğe
dönüştüren tutarlı bir üslubun ürünüdür.
B) Sanatçı kendine özgü
çağdaşlık anlayışını ve eleştirel tavrını
bu dizide de sürdürüyor.
C) Sanatçı, bu resimlerinde
gerçekleri, değişik yorum ve
çağrışımlara açık biçimde vurguluyor.
D) Sanatçının son resimleri
insanı etkileyen ve duygulandıran
bir anlatımla, inceden inceye işlenmiştir.
E) Sanatçının sarı ve yeşil
renkleri ağırlık olarak kullandığı kırsal kesim resimlerinde, çalışan köylüler
görülüyor.
14.Hangisinde değerlendirme söz konusudur?
A) Kimi sanatçılar
duygularını dile getirmek için, kimileri de kusursuz eserler yaratmak için
yazarlar.
B) Bu eserde, konu gerçek
yaşamdan alınmış, kişiler karakterlerine uygun biçimde konuşturulmuştur.
C) Bir eserin değerinin,
konusundan çok, üslubuna bağlı olduğunu her zaman söylerim.
D) Bu romandaki kişilerin
birbirleriyle ilişkisi üzerine bir çok inceleme yapılmıştır.
E) Romancı, gerçekleri düş
gücüyle yeniden biçimlendiren kişidir.
15.(I)Onun
şiirinin temelini halk türkülerinden alınan öğeler oluşturur. (II)Şiirinde bu
öğeler öne çıkar ve lirik bir söyleyişe ulaştırır şairi. (III)Fakat lirizm onun
şiirinde bir güz güneşi gibidir. (IV)Kimi zaman gökyüzü pırıl pırıldır, güneş
sırtını ısıtır şiirin. (V)Kimi kez de gökyüzü bulutlanır; sözcükleri duygusal
değerlerinden soyan, kuru, bilgilendirmeye yönelik söyleyiş öne çıkar. (VI)Bu
söyleyiş son şiirlerinde kendini belli eder daha çok.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde “öğretici” şiire
olumsuz bir bakış sezilmektedir?
A) II B) III C) IV D) V E) VI
16.Aşağıdakilerin hangisinde kişinin kendisine yönelik
eleştirisi daha ağır basmaktadır?
A) O yıllarda İstanbul’a
göçenlerin sayısı arttıkça, kenti sıkıcı bulur, oradan kaçıp kurtulmanın
yollarını arardım.
B) O yaşlarda, kadınla erkeği
karşı karşıya getiren filmleri daha çok severdim.
C) Sinema salonunun
loşluğunda koltuğa gömüldüm mü günlük sıkıntılarımda kurtulur, hayallere
dalardım.
D) Bugün artık hoşlanmadığım
kaçma kovalama eylemleri üzerine kurulu romanları, o günlerde severek okurdum.
E) O zamanlar, içinde
bulunduğum koşulları değerlendiremediğim için çok yakınımda olan mutluluğu
göremez, onu çok uzaklarda arardım.
17.Aşağıdakilerden hangisi bir varsayımı ifade
etmektedir?
A) O, çarşamba günü geziden
dönebilir.
B) Diyelim ki bu olay gerçek
değildir.
C) İstediğini veririm, yeter
ki sen çalış
D) Belki onu sen de tanırsın.
E) Yarın akşam yemeğine onlar
da gelebilir.
18. (I) Bu
şiirlerin tadına varabilmem için, oldukça fazla çaba harcamam gerekti. (II)
Bunların bir yanı ne kadar açık ve yalınsa bir yanı da o kadar karmaşık ve
yoğun. (III) Bu noktada, sanatçının öyküleriyle benzerlik görülüyor. (IV)
Kitabın sonuna, şiirlerin sezgisel dünyasını ortaya koyacak notların eklenmesi yararlı
olabilirdi. (V) Yine de sanatçının şiirlerinden bir demetin Türkçe’ye
kazandırılması çok olumlu bir çalışma.
Yukarıdaki cümlelerin hangisi bir öneri ifade
etmektedir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
19.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde önerinin gerekçesi
de açıklanmıştır?
A) Daha az konuşup, daha çok
iş yapın.
B) Başarının bir parçası
olun, eleştirmeni değil.
C) Sabır erdemdir, sakın
ondan vazgeçmeyin.
D) Çabalarla amaçları
birbirine karıştırmayın.
E) Başkalarını eleştirdiğiniz
kadar kendinizi de eleştirin.
20. (I) Bu
oyunu izlerken gülümsüyorsunuz. (II) Yumruklarınızı sıkmıyorsunuz,-
öfkelenmiyorsunuz. (III) Yalnızca yansıtılmak istenen bir güzelliği
algılıyorsunuz. (IV) Güzel bir oyun izlemenin coşkusuz sevincini ve rahatlığını
duyuyorsunuz. (V)Biliyorum, çok fazla seyirci toplamayacak bu oyun, ama salt o
rahatlığı yaşamak adına görülmeye değer.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde önyargı söz
konusudur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
21. (I)
Anadoluhisarı’nın bulunduğu bölgenin tarihi, eskiye dayanıyor. (II) Kaynaklara
göre, Anadoluhisarı, Boğaz’dan geçişleri kontrol etmek amacıyla Yıldırım
Bayezıt tarafından yaptırılmış. (III) Yapılırken kullanılan malzemeler
arasında, Bizans yapılarında alınmış taşlar da var. (IV) Bu durum, burada eski
bir Zeus Tapınağı’nın bulunduğu yönündeki düşünceleri daha da güçlendiriyor.
(V) Boğaz’ın en dar yerinde, Göksu deresi kıyısında bulunan bu bölgenin, bugün
olduğu gibi, Osmanlı öncesinde de yerleşim alanı olarak kullanıldığı çeşitli
kaynaklarda belirtiliyor.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
belirtilenler tahmin niteliği taşımaktadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
22. Hangisinde gerçekleşmemiş bir beklenti söz
konusudur?
A) Geldiğini duyunca beni
arar sanmıştım.
B) Boyu uzun olduğu için
basketbol takımına girdi.
C) Geçen yılın şampiyonu bu
yıl da başarılı olmalı.
D) Bu sene bitireceğini
umuyorum.
E) Geç kaldığı için treni
kaçırdı.
23.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yakınma söz
konusudur?
A) Dergiye girecek yazıların
daha önce yayınlanmamış ve özgün olması gerekir.
B) Konudan konuya atlayan,
başlığıyla içeriği birbirine uymayan yazılar bizi çok yormaktadır.
C) İsteklerimizden biri de
gönderilen yazıların, yazı makinesiyle çift aralıklı olarak yazılmasıdır.
D) Alt alta dizilmiş
cümlelerin şiir sayılamayacağı herkesçe bilinen bir gerçektir.
E) Daha güzel, daha nitelikli
bir dergi çıkarabilmek için okurla iş birliği şarttır.
24.(I)
Çeviri, kültürler arası etkileşimdeki önemli etkinliklerden biri. (II)
Kültürleri zenginleştiren bir öğe. (III) Son yıllarda, çok sayıda bilimsel ve
yazınsal eser dilimize çevrildi. (IV) Bu, Türk kültürü açısından büyük bir
kazanç. (V) Ne var ki, bu çeviri metinlerinin bir çoğunda özgün metnin tam
olarak yansıtılıp yansıtılmadığı ya da kullanılan Türkçe’nin niteliği
tartışılabilir.
Yukarıdaki cümlelerin hangisinde bir kaygı söz
konusudur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
25.Aşağıdakilerin hangisinde uyarma ifadesi vardır?
A) İzin verirseniz bu konuyu
sonra tartışalım.
B) Arkadaşlar, biraz sessiz
olabilir miyiz?
C) Hemen okula gitmek
zorundayım.
D) Ben nöbeti alınca siz
gidersiniz.
E) Bu kitapları okuyunca
arkadaşınıza verirsiniz.
26.Aşağıdakilerin hangisinde söyleyenin düşüncesi
kinayeli bir biçimde dile getirilmiştir?
A) Otel görevlisi salondaki
televizyonun sesini sonuna kadar açmış ama kimse dinlemiyor.
B) Eh, bu hızla gidersek okula
ancak yarın sabah varırız.
C) Her gün sabaha kadar
arabesk müzik dinlerler.
D) Son on yılda çok sayıda
canlı türünün soyu tükendi.
E) Gürültüyle savaşabilmek
için yasalaşmak gerekiyor
CEVAP:1.D 2.B 3.E 4.E 5.D 6.E
7.C 8.D 9.E 10.A 11.D 12.E 13.E 14.B 15.D 16.E 17.B 18.D 19.C 20.E 21.D 22.A
23.B 24.E 25.B 26.B
Yorumlar
Yorum Gönder