a) Eş anlamlı
kelimelerin bir arada kullanılması
Bu konuda
herkesin fikir ve görüşünü almalısınız.
Hava
sıcaklığı sıfırın altında eksi sekiz derece imiş.
Yirmi
dakika geçmesine rağmen program henüz, hâlâ başlamadı.
Güç ve
müşkül zamanlarda üstüne düşeni yerine getirir.
Ben çok varlıklı,
zengin biri değilim.
Neşeli,
sağlıklı, şen bir görünüşü vardı.
b)
Anlamı zaten diğer kelimelerde bulunan kelimelerin gereksiz yere kullanılması
Yaşanmış deneyimlerinden hareketle bu sonuca varıyor.
Millî
maçın oynanacağı gün yaklaştıkça, ülkedeki heyecan gittikçe artıyor.
Yanına
gidiniz, konuşarak derdinizi anlatınız.
Problemi
çözmek için iki arkadaş üç saat süre ile uğraştılar.
Az kalsın
merdivenlerden düşeyazdı.
Çocukların
davranış biçimlerinde gariplikler görüldü.
Takımın,
boyu en kısa oyuncusu bendim.
c) Bir kelimenin
yerine yanlış anlam verecek şekilde başka bir kelime kullanılması.
Bu iki
sınıf arasındaki ayrıcalık tespit edilemedi.
Yeni
kaydolan öğrenciler bu kadar çekimser davranması normaldir.
Petrol
fiyatlarının ucuzlamasına halk olumlu tepki gösterdi.
Olayların
gerçek yüzü araştırmalar sonucunda ortaya çıkacak.
Küçük
kızın saçları hayli büyümüş.
Ormanda
yetişen bir çam fidanını salonunuzdaki saksıya ekemezsiniz.
Başarısızlığını
düzensiz çalışmasına borçludur.
Böyle hareketler
ülkede demokrasinin işlememesini sağlayacaktır.
Yarın
İzmir’e gidecek; buna zorunlu.
Elindeki
bıçağı vücuduna batırmış.
Bu,
Türkiye’ye özel bir durumdur.
Buradan
gidersek yakalanma şansımız nedir?
d) Birbiriyle
çelişen sözlerin bir arada kullanılması.
Kesinlikle yarın gelebilirler.
Şüphesiz bu sözleri bütün öğrenciler duymuş olmalı.
Aşağı
yukarı bundan tam yirmi yıl
önceydi.
Sözünü
ettiğiniz şairin herhâlde on altıncı asırda yaşadığını zannediyorum.
Eminim bu
saatlerde eve gelmiş olmalı
Mutlaka bir gün çocukluk arkadaşlarını belki yine arayacak.
Yanılmıyorsam, bu ikisinin aynı şey olduğunu tahmin ediyorum.
e) Eklerin
yanlış kullanımı
Öğrencilerin
başarısına ilgilenmek gerekir.
Bizi en
çok sevindiren onun bu sınavı kazandığıdır.
Bazı
yolcuların giriş işlemleri yapmaya başlandı.
Dünkü
toplantıda Ali bize sınıf arkadaşlarını tanıştırdı.
Biricik
arzumuz sınavı kazanmak ve iyi bir bölüme girmemizdir.
Bu
çocuklar, fakir bir ülkenin, savaş nedeniyle kendileriyle ilgilenilmeyen,
gerekli eğitimi alamayan çocuklardır.
Yazarlarımızın
köy yaşantısına ilgilenmeleri toplumumuz açısından çok yararlıdır.
f) Özne-yüklem
uyumsuzluğu: Farklı yüklemlerin aynı
özneye bağlanması.
Herkes ondan nefret ediyor, yüzünü görmek istemiyordu.
İkinci
cümlenin öznesi eksik. İlk özne yanlış anlam verecek şekilde ortak olarak
kullanılmış.
Ben ve
sen balığa çıktınız.
Hiçbiri anlatılanlara inanmıyor, kendi fikrinden ısrar
ediyordu.
İkinci
cümlenin öznesi eksik. İlk özne yanlış anlam verecek şekilde ortak olarak
kullanılmış.
g) Nesne-yüklem
uyumsuzluğu: Nesne eksikliği
Bu
konuda öğrenciler aralarında anlaşıp karar
verecekler ve uygulayacaklar.
Söylenenlere
hemen inanıyor ve her yerde savunuyordu.
Kendisine
bütün sınıf adına teşekkür eder ve tebrik ederim.
Onlara niçin bu kadar yardım ediyor ve destekliyorsun?
Büyüklere
gereken saygıyı göstermeli, incitmemeliyiz.
Bize yardım edeceklerine inanıyor ve bekliyoruz.
h)
Tümleç yanlışları
Kayaya
yaklaşıyor muyuz, yoksa uzaklaşıyor muyuz?
Öğrencileri teşvik etmeli, yüreklendirmeli, destek olmalıyız.
Olanları
böyle değerlendirmek, bu gözle bakmak
gerekir.
Öğrencileri
rahat edecekleri odalara yerleştirmiş, bütün imkânları sağlamıştı.
Duvarları
kirletmek,yazı yazmak kesinlikle
yasaktır.
Bu
güçlüklere nasıl göğüs gerdi, nasıl başa çıktı?
Düşünme
ve mantık hataları Problemleri karşılıklı anlayış ve birlik içinde çözeceğiz.
Yiyecek
bir lokma ekmeğimiz hatta yemeğimiz bile yok.
Yarının
mutlu günlerine özlem duyuyorum.
i) Fiilin veya
yardımcı fiilin yanlış kullanılması
Ben ona
ağabey ( .......... ), o da bana kardeşim derdi.
Bazı
yiyecekler sağlı yerinde ve yaşlı olmayan kişilerce özellikle yenmelidir.
Kitap
için kendisine verilen paranın eksik ( .......... ) ve yeterli olmadığını
söyledi.
Gerekli
yerlere başvuruda bulunmuş, ama bir sonuç almış değiliz.
Çorbaya
biraz acı ( .......... ), biraz da tuz ve limon sıkılabilirdi.
Boyu
kısa, bedeni de pek biçimli değildi.
Hangisinin
başarılı, hangisinin başarılı olmadığını öğreneceğiz.
Çok az ( .......... ) veya hiç çalışmadan çok para
kazananlar var.
j) Tamlama
yanlışları
Bu ülkeye
teknik ve bilgi yardımında bulunulacak.
Son
derste belgisiz ve sayı sıfatlarını öğrendik.
Siyasî ve
ekonomi ilişkileri çıkmaza girdi.
Bu bölge
coğrafî ve iklim açısından ilgi çekici özelliklere sahiptir.
Kar
yüzünden tüm özel ve devlet okulları tatil edildi.
Ülkemiz
Bosna’ya askerî ve gıda yardımı yaptı.
Şehrimizde
çeşitli kültürel ve sanat etkinlikleri gerçekleştirildi.
k) Kelimelerin
yanlış yerde kullanılması
Yeni durağa gelmiştik ki otobüs de hemen geldi.
Bu
toplantıda çekinmeden düşünceler dile getirilmeli.
Her yolda
kalan insana yardım etmeliyiz.
İdare,
henüz yarın ders yapılıp yapılmayacağını bildirmedi.
İzinsiz inşaata girilmez.
l) Birleşik cümlelerde
yüklemler arasındaki uyumsuzluk
Her ne
kadar iyi hazırlanılmışsa da istenilen sonucu alamadı.
Bir yıl
boyunca devamlı çalışarak kazanıldı.
Her ne
kadar şehir dışına taşınmışsa da beklenen huzur bulunamamıştı.
m) Deyim
yanlışları
Ona ayak
bağı oluyor, işini çabuk bitirmesini sağlıyordu.
Ona
yardım et, elinden geleni ardına koyma.
Yorumlar
Yorum Gönder