Tamlamalar Test 4 /YGS -LYS TÜRKÇE


1. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerden hangisi, ad tamlamasının sıfatı olarak kullanıl-mıştır?
A- Eski bir kırmızı çocuk hırkası suda sallanıp duruyordu.
B- Her pencereden bir kahkaha, konuşmalar, gü- lücükler, mırıltılar geliyordu.
C- Kavun, karpuz kabukları, ölü balıklar kıyıya vurmuş.
D- Suyun üstünde , domates,salatalık , patlıcan çü- rükleri , boş şişeler vardı.
E- Denize dökülenlere canavarlar saldırıyor paslı dişleriyle
(1985-ÖYS)
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yer yön belirteci, tamlayan olduğu için adlaşmıştır?
A- Dışarının gürültüsü hepimizi rahatsız etti.
B- Kapının önüne oturmuş, geleni geçeni izliyor.
C- Yukarıya çıkıp arkadaşımla da görüşeyim.
D- Beş yüz metre ileriden sağa döneceksiniz.
E- Çocuğun üstüne kocaman bir battaniye örtmüşler.
(2003-ÖSS)
3. Aşağıdakilerin hangisinde özne “Eski dostlar bir araya geldiler.”cümlesinin öznesi ile aynı türden bir tamlama durumundadır?
A- Bugün “Dünya Tiyatrolar Günü” kutlanıyor.
B- Toplantıya gelenler, birer birer evlerine dönmeye başladılar.
C- Genç kız, her gün bir kitap okuyordu.
D- Onun gibiler, yazılarında hep kendilerini anlatırlar.
E- Kazadan sonra yolcuların hepsi hastaneye götürül- dü.
(1988-ÖSS)

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zincirleme ad tamlaması vardır?
A- Filmdeki olaylar İsviçre sınırlarında geçiyor.
B- Kitapları, türlerine göre ayırarak kitaplığa yerleştir.
C- Gelecek yıl yaz tatilini Antalya’da geçireceğiz.
D- Sanatçı, ilk sergisini önümüzdeki hafta İstanbul’da açacakmış.
E- Serüven romanlarının okuyucusu her yıl biraz daha artıyor.
(1991- ÖYS)

5. İsim tamlamalarında zamirler de tamlayan olur.
Aşağıdakilerden hangisinde bu kurala uygun bir örnek vardır?
A- Onun kardeşi bu köyde öğretmenmiş.
B- Çeşmenin başında büyük bir kalabalık toplandı.
C- Yolcunun çantası bulup getirmişler.
D- Kapının önünde yaşlı bir adam duruyordu.
E- Otobüs durağında bizden başka kimse yoktu.
(1991-ÖYS)

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir ad, birden çok sıfatla nitelenmiştir?
A- Sıcak yaz akşamlarında balkonda oturup geç saatlere kadar konuşurduk.
B- Onun ne kadar terbiyeli, titiz ve çalışkan bir insan olduğunu herkes bilir.
C- Bahar gelince köşkün büyük bahçesinde güller, karanfiller, nergisler açardı.
D- Büyük şehirlerde, yeşil alanların korunması ve çoğaltılmasına önem veriyor.
E- Onunla oturup uzun uzun, geçmişten, okul günleri- mizden söz ettik.
(1991-ÖYS)

7. Burası, yeşilin bin bir tonunu barındıran ağaçlı bir yoldu.
Bu cümlede geçen “yeşilin bin bir tonu” ad tamla-masında tamlayanla tamlananın arasında bir sıfat bulunmaktadır. Aşağıdakilerin hangisinde buna benzer bir ad tamlaması vardır?
A- Yoğun sis yüzünden trafik bir süre aksadı.
B- Adamın kocaman eli radyonun düğmesine uzandı.
C- Dik yokuştan aşağı doğru hızla iniyorduk.
D- Ön koltuktaki ak saçlı adam uyuyordu.
E- Çocuk, buğulu camdaki parmak izlerine bakıyordu.
(1992- ÖSS)

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayanı düşmüş bir isim tamlaması vardır?
A- Önce kendi işini bitir, bana sonra yardım edersin.
B- Onların yeni aldıkları evi gördün mü?
C- Sen her zaman buraları çok sevdiğini söylemez miydin?
D- Bu cüzdanı kardeşi yolda bulmuş.
E- Söylendiğine göre bu yıl Ankara’da su sıkıntısı olmayacakmış.
(1992- ÖYS)

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir ad takımı arasına, tamlamanın sıfatı girmiştir?
A- Yeni aldığı güneş gözlüğünü kaybetmiş.
B- Mavi çizgili gömleğinin düğmesi kopmuş.
C- Ağacın pencereye değen dallarını kesmek gerekir.
D- Dün, uzun süredir görmediğim bir okul arkadaşıma rastladım.
E- Senin önerdiğin kitabı bir türlü alıp okuyamadım.
(1993- ÖYS)

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, arasına sözcük ya da sözcükler girmiş bir isim tamlaması vardır?
A- O kırmızı gülleri kimin için aldığını söylemedin.
B- Öğrenciler, fen derslerinin boş geçmesinden yakı- nıyorlar.
C- Ankara’nın adını yeni duyduğum semtleri var.
D- Yeni defterini bu kağıtla kaplamalısın.
E- Türkçe kitabını yarın okula getirirsen iyi olur.
(1996- ÖSS)

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ad tamlaması ya da sıfat tamlaması yoktur?
A- Rumeli’ne varıp Edirne’de saraylar kurmuşlar.
B- Uçsuz bucaksız düzlüklerden geçip gelmişler.
C- Başı karlı dağlar aşıp buraları yurt edinmişler.
D- Pınar başlarına, ırmak boylarına yerleşmişler.
E- Keçi kılından yapılmış çadırlarıyla Anadolu’ya inmişler.
(1997- ÖYS)

12. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “böyle” kelimesi ötekilerden farklı bir görevde kullanılmıştır?
A- Böyle ferman etti Cahit!
B- Bu rüzgar her vakit böyle esmeyecek.
C- Bu meclis böyle kalmaz.
Mestler mahzun olur bir gün.
D- Yıldırımsız ve baltasız
Bir orman böyle devrildi.
E- Eve tuz ve ekmek götürmeyi
Böyle havalarda unuttum.
(1986-ÖSS)

13. Aşağıdaki dizelerin hangisinde, tamlananı tamla- yandan önce söylenmiş bir belirtili ad tamlaması vardır?
A- Beni, sokağımıza dönen eski, tahta köprüden geçirin.
B- Müjdeye koşsun komşu çocukları evimizde.
C- Sıcacık tarhana çorbasının içimiyle başlasın sabah.
D- Kağıtlarla camlarını örteyim pencerenin.
E- Eski, ılık akşamlar yağmurla çalsın kapımızı.
(1999-ÖSS)

14. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki ikileme, zarf olarak kullanılmıştır?
A- Onun en çok dikkat çeken yönü bakışları ve özel- likle iri iri gözleriydi.
B- Yarım yamalak İngilizce’siyle düşüncelerini anlat- maya çalıştı.
C- Filmdeki korkunç sahneleri soğuk soğuk terler dö- kerek izledi.
D- Tatil haberini duyan öğrenciler güle oynaya evleri- ne gittiler.
E- Konuşmacıyla böyle saçma sapan sorular yönelt- mesi herkesi şaşırttı.
(1995- ÖYS)

15. “ile” sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde bağlaç olarak kullanılmamıştır?
A- Doğduğu kentle yaşadığı kent arasında, yıllarca gidip geldi.
B- Bir romanıyla bir öyküsü filme alındı.
C- Elindeki uzun saplı fırçayla tavanı boyadı.
D- Kitaplarıyla defterini aynı çantaya yerleştirdi.
E- Şapkasıyla kahverengi paltosu uyum içindeydi.
(1998- ÖSS)

16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yalnız” sözcüğü farklı bir görevde kullanılmıştır?
A- Böyle bir evde yalnız oturman sakıncalıdır.
B- Böylesine temiz bir havayı yalnız burada bulabilir- sin.
C- Bu toplantıda yalnız kalacağını biliyordun.
D- Bu görüşü senin yalnız savunmadan daha etkili olurdu.
E- Bu sorunu yalnız çözmek istemen yerinde bir karardır. (1978)
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde (-le,-la) bağlaç olarak kullanılmıştır?
A- Kapıyı kendi anahtarımla açtım.
B- Bursa’ya otobüsle gitmişler.
C- Konuşmalarıyla herkesi üzdü.
D- Mektubu bu kalemle yazmasan iyi olur.
E- Ona gazeteyle dergi götürdüm.
(1995- ÖYS)

18. “Kimi zamirler, özneyi pekiştirerek belirtirler. Bunlar tek başlarına asıl şahıs zamirlerinin yerini tuta- bildikleri gibi, onlarla birlikte de kullanılabilirler.”
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya uygun bir zamir vardır?
A- Doğrusu, onun sözüne pek kulak asmadım.
B- Bence, alınan sonuç pek de olumlu değildir.
C- Bu elbiseyi ben kendim diktim.
D- İşittiklerimiz bunları doğrular nitelikteydi.
E- Ahmet o yaz, tatilini bizde geçirecekti.
(1989- ÖSS)

19. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük , sözcük türü bakımından farklıdır?
A- Yeni bir kitaplık alması gerekli.
B- Bugünlerde sende bir durgunluk var.
C- Ağır işittiği için kulaklık kullanıyor.
D- Yalnızlık en korktuğu şeydi.
E- Kışlık odun ve kömürünü yazdan aldı.
(1988- ÖYS)

20. “O” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde kişi zamiri olarak kullanılmıştır?
A- Çocuklar o ağacı sulamışlar.
B- Annesi onu, biraz önce hastaneye götürdü.
C- Kitaplıktan o kitabı alıp gitti.
D- Ben bu evi değil, onu beğendim.
E- Dosyayı göstererek: “Onu bana ver.”dedi.
(1988- ÖYS)

21. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir adlaşmış sıfat vardır?
A- Otel sahibi bizi güler yüzle karşıladı.
B- Yürüyüşe çıkan konuklar henüz dönmediler.
C- Eski yöneticileri toplantıya çağırmışlar.
D- Sınıfın çalışkanı, bu sınav sonunda belli olacak.
E- Kendilerine yöneltilen sorulara cevap vermediler.
(1996- ÖYS)

Yorumlar