12. Sınıflar Dil ve Anlatım Dersi Ders Notu 1

Dilin İşlevleri


• Heyecanı bildirme işlevi

• Göndergesel işlevi

• Alıcıyı harekete geçirme işlevi

• Kanalı kontrol işlevi

• Dil ötesi işlev



Dille gerçekleşen sanat etkinlikleri


Üç gruba ayrılır:

• Anlatmaya bağlı türler: Masal, deneme, hikaye, fabl, eleştiri, biyografi, roman…

• Göstermeye bağlı türler: Tiyatro

• Kendini coşkuyla ifade etmeye bağlı türler: Şiir

Sanat Eseri:

• Sanat Eseri, yazıldığı dönemin zihniyetini, sanatçının algılayışını ve gerçekliğin kurmaca gerçekliğe dönüştürülmesini sağlayan bir yapıya denir.

• Sanat metinlerinde gerçek yaşamın olayları ve nesneleri, belli bir iletiyi aktarmak üzere, yazarın süzgecinden geçirilerek seçilmiş, kurgulanmış ve yeni bir gerçekliğe dönüştürülmüştür.

• Sanat metinlerinde okura, kendine düş gücüyle dolduracağı boş alanlar bırakılır.

Zihniyet:

• Bir dönemdeki sosyal, siyasi, idari, adli, dini güçlerin sivil toplum örgütlerinin, ticari hayatın, eğitim etkinliklerinin birlikte oluşturdukları ortam ve bunların hiçbirine indirgenemeyen duygu, anlayış ve zevk bütününe zihniyet denir.



Fabl türü:

• İçinde bir ders ya da öğüt bulunur.

• Kahramanları genellikle hayvanlardır.

• Hayvanlar, insan gibi düşünür ve konuşurlar.

• Fabllar söz sanatlarından kişileştirme ve konuşturma üzerine kuruludur.

• Bu türün ünlü yazarları Ezop, Beydeba, La Fountaine, James Thurber, Gerorge Orwell’dir.

• Türk Edebiyatında Şeyhi’nin Harnamesi ünlüdür.

• Orhan Veli Kanık, Aisopos (Ezop)’tan fabl tercümeleri yapmıştır.

Jean De La Fountaine:

• Fablları ile tanınan Fransız masal yazarı ve şairidir.

• Şiirler, manzum masallar ve hikayeler yazdı.

• Masallarında aslan, kurt, tilki, karga gibi kahramanlar kullanarak yaşadığı dönemi alaylı bir şekilde anlattı.

• Yurdumuzda La Fountaine’nin fabllarından ilk çeviriyi 1859 yılında Şinasi yaptı.

• Daha önce bilinen hikayeleri kendine özgü bir üslupla yeniden yazdı.

Masal türü:

• Masallar olay örgüsü, kişiler, zaman ve mekan unsurlarından oluşur.

• Olaylar, kişiler ve mekanlar, olağanüstü niteliklere sahiptir.

• Zaman ise belirsiz bir zamandır.

• Masallarda iyi-kötü, haklı-haksız gibi bir çatışma vardır.

• Anonim bir özellik gösterir, sözlü gelenekle yeni nesillere aktarılır.

• Masallara tekerleme ile başlanması okuyucuyu olağanüstü olaylara hazırlamak içindir.

• Masallarda kahramanlar iyi – kötü, haklı-haksız olarak iki grupta toplanabilir.

• Masalların en belirgin özelliği öğretici olmalarıdır.

• Masalın amacı toplumdaki insanları iyiye, doğruya yönelterek ahlaki faziletlerin ayakta durmasını sağlamaktır.

• Türk Masalının babası Eflatun Cem Güney’dir.



Eflatun Cem GÜNEY: (Türk Masalının Babası)

• Folklor araştırmaları yaptı.

• Halk hikayeleri, masallar ve efsaneler derlerdi.

• Masal çalışmaları ile uluslar arası üne kavuştu.

• Andersen Masal Ödülünü birkaç kez aldı.

• Eserleri: Bir Varmış Bir Yokmuş, Gökten Üç Elma Düştü, Ağlayan Nar ile Gülen Ayva…


Açıklık:

• Açıklık, bir yazıda belirtilmek istenen duygu ve düşüncelerin kolay anlaşılır, herhangi bir ek yoruma açıklamaya gerek duymadan kavranabilir olmasıdır. Örneğin:(on beş dakikada yaptığı yemeği yedi). Bu cümleden iki tane anlam çıkarılır.

• Açık olma durumu, aleniyet. konunun anlaşılabilir bir şekilde açıklama. Gerçeği olduğu gibi yansıtma durumu.

• "Demokrasi bir açıklık rejimidir."

Sigaradan dolayı dışarı çıktı, cümlesinde açıklık yoktur. Çünkü, cümle birkaç türlü yorumlanabilir.

Behiye bize geldi mi içeri kaçar, cümlesinde özne belirsizliği olduğu için açıklık yoktur.

Küçük evin bahçesinde ne de güzel oynuyordu cümlesinde de küçük kelimesinin durumu açıklığın önündeki en büyük engeldir.

Duruluk:

• Bir cümlede gereksiz kelimelerin kullanılmamasına duruluk denir. Böyle bir cümleden kelime çıkarılırsa anlamda daralma olur.

• "Mustafa Kemal Paşa bizim söylediklerimizi kendine mahsus bir durulukta özetledi."- Y. K.

• Aynı anlama gelen kelimelerin aynı cümlede kullanılması duruluğu yok eder. Bu durum aynı zamanda anlatım bozukluğuna yol açar.

• “Yaklaşık beş yıl kadar bu Edirne'de oturduk.” (Bu cümlede duruluk yoktur, anlatım bozukluğu vardır.)

• “Satıcı burnu havada, kendini beğenmiş biri.” ( Bu cümlede de duruluk yoktur, anlatım bozukluğu vardır.)



Akıcılık:

• Anlatımın önemli özelliklerinden birisidir. Cümlenin anlam ve ses bakımından pürüzsüz olması demektir. Akıcılığı engelleyen ses ve ahenk kusurlarının başlıcaları tekrarlama, zincirlenme ve tenafür(kakofoni)dür.

• Konunun akıcı olma durumu. Konu birden bire kesilmeyip konuya okuyan veya dinleyen kişinin dikkatini çekebilmesidir.

• Kolay anlaşılabilen, okunabilen, anlamca açık (anlatım), selis:

• "Yurdumuzda yirmi yıl kaldığı için akıcı bir Türkçesi var."- H. Taner.

Yalınlık:

• Söylenmek istenilenin gereksiz süsleme ve özentilerden arındırılarak, herkesin bildiği kelimelerle en kısa yoldan fakat tam olarak ifade edilmesine yalınlık denir. Anlatımda yalınlığı engelleyen hususların başında garabet gelir Açık, süsten ve zorlamadan uzak, kolayca anlaşılabilen anlatım, sadelik:

• "En soyut konuları çok çarpıcı somut örneklerle herkesin anlayacağı bir yalınlığa getirirdi."- H. Taner.

• Sürahi kırıldı. (Yalın anlatım.)

• Annemin Kütahya’dan aldığı o güzelim porselen sürahi, masanın ucundan düşerek tuzla buz oldu. (Yalınlık yok, süslü anlatım var. Süslü anlatım, bir anlatım çeşididir ve anlatım bozukluğu konusuna girmez.)

Yorumlar